Türkler şehitlerine ve şehit emanetlerine çok değer veren bir millettir..

Osmanlı İmparatorluğunun çöküş döneminde çokça şehit verilmeye vede şehitlerin bakıma ihtiyacı olan çocuklarının maduriyetini önlemek için “çocukları koruma cemiyeti”  oluşturulmuştur.

1908 Osmanlı Devleti’nde, Tuna Valiliği döneminde Mithat Paşa tarafından kurulan ıslahhaneler, II. Meşrutiyet döneminde kurulan “Darüleytamlar” gibi kuruluşlar şehit çocuklarına bakma görevini üstlenmişti. Bu kurumların yetersiz kaldığının görülmesi üzerine “Himaye-i Etfal Cemiyeti” ilk olarak Kırklareli’de 1908 yılında kurulmuş ve Balkan Savaşı’na kadar çalışmalarını yürütmüştü.

1917 Bugüne kadar gelen asıl yapılanma, 1917’de gerçekleşti. Cemiyet, 1917 yılında ulusal düzeyde kuruldu ve İstanbul merkez oldu 6 Mart 1917’de İstanbul’da Galatasaray Yurdu’nda toplanan cemiyet 20 kişilik bir merkez heyeti kurdu. 1. Dünya Savaşı nedeniyle cephede savaşanların çocukları ile kaybedilen topraklardan Anadolu’ya göç eden ailelerin kimsesiz ve yoksul kalan çocuklarına bakmak amacıyla İstanbul Firuzağa’da 100 kapasiteli çocuk misafirhanesi açarak işe başladı.

17 Ocak 1921 tarihli bir padişah iradesi ile kamu yararına çalışan bir cemiyet olarak kabul edildi.
İstanbul Himaye-i Etfal Cemiyeti çalışmalarını yürütürken, derneğin kurucularından bir kısmı Milli Mücadele’ye katılmak üzere Ankara’ya gidince TBMM hükümetinin kurulduğu ve yeni devletin inşa edildiği dönemde Ankara’da yeni bir Himaye-i Etfal Cemiyeti kuruldu.

1923  Yeni cemiyetin kurulması, özellikle Kurtuluş Savaşı sırasında öksüz ve yetim kalan çocukların korunması, yetiştirilmesi amacıyla Millet Meclisi’nin bazı üyelerinin girişimiyle gerçekleşti. Kurtuluş Savaşı boyunca “İstanbul Himaye-i Etfal Cemiyeti” ve “Ankara Himaye-i Etfal Cemiyeti” olmak üzere iki yarı dernek varlığını sürdürdü. Son kurulunu 1923 yılında yapan İstanbul Himaye-i Etfal Cemiyeti, tekrar genel kurul yapmayarak Kurtuluş Savaşı sonuçlandıktan sonra tarihe karıştı.

23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılışı “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”

Dünyada ilk kez çocuk hakları bildirgesi öğretmen Nakiye Elgün tarafından Taksim Meydanı’nda okunuyor.

23 Nisan 1923 tarihinde dünyada ilk olarak “Çocuk Bayramı” ilan edilmiştir…

.
1981 Çocuk Esirgeme Kurumu, Türkiye’de yoksul ve korunmaya muhtaç çocuklara ve ailelere bakım, eğitim, sağlık, kültür hizmetlerini sistemli bir biçimde sunmak için oluşturulmuş bir kurumdur. 1917’de İstanbul’da kurulan “Himaye-i Etfal” adlı ulusal dernek ile aynı nitelikte bir dernek olarak 30 Haziran 1921’de Ankara’da kurulan Himaye-i Etfal Cemiyeti (HEC), 1981 yılında dernek statüsünden çıkarak “devlet kurumu” haline gelmiştir.

.

2006 Göztepe Çocuk Esirgeme Kurumu’nun arazisi 2006 yılında TOKİ’ye geçti.

2007 TOKİ, 120 milyon liraya Emlak Konut GYO’ya sattı. 2007’de arsayı ihaleye çıkaran Emlak Konut GYO, Avusturyalı Meinl Bank’ın ana hissedarı olduğu Meinl European Land’a sattı. Şirketin Türkiye’de yüzde 96’sına sahip olduğu MEL 1 Gayrimenkul Geliştirme Şirketi, arsayı 220 milyon liraya satın almış oldu. Firma burada Ancora İstanbul ismi ile bir AVM inşa etmeyi planlıyordu.

2008 MADDE 35 – (1) 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 31 inci maddesi hükümlerine göre döner sermaye işletmelerine ait bütün mallar devlet malı hükmündedir(http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2008/09/20080919-4.htm).
2011  Başbakanlığa bağlı iken 2011 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kurulmasından sonra bu bakanlığa devredilen kurumun birçok mal varlığı satılmıştır…

2016 Kadıköy Fikirtepe’de bulunan ve 2007’de Avusturyalı Meinl European’ın satın aldığı Göztepe Çocuk Esirgeme Kurumu arazisi 16 Mayıs’a kadar yeni sahibine devrediliyor. Kulislerde toplam 90 dönümlük arazinin en az 100 milyon Euro’ya satılacağı konuşuluyor…

http://www.ajanshaber.com/goztepe-cocuk-esirgeme-kurumu-arazisi-el-degistiriyor-haberi/59443

http://emlakkulisi.com/goztepe-cocuk-esirgeme-kurumu-arazisi-16-mayisa-kadar-el-degistiriyor/250013

.

Göztepe Çocuk Esirgeme Kurumu’nun arazisi 2006 yılında TOKİ’ye geçti. TOKİ, 120 milyon liraya Emlak Konut GYO’ya sattı. 2007’de arsayı ihaleye çıkaran Emlak Konut GYO, Avusturyalı Meinl Bank’ın ana hissedarı olduğu Meinl European Land’a sattı. Şirketin Türkiye’de yüzde 96’sına sahip olduğu MEL 1 Gayrimenkul Geliştirme Şirketi, arsayı 220 milyon liraya satın almış oldu. Firma burada Ancora İstanbul ismi ile bir AVM inşa etmeyi planlıyordu. Şirket 2008 yılında Meinl European Land olan ismini değiştirerek Atrium European Real Estate adını aldı. Tapusu Atrium European Real Estate, Acteeum Grup ve Acteeum ve Manhattan Real Estate ortak girişimine ait olan dev arazinin tekrar satışı gündemde. 145 milyon (467 milyon TL)Avro değer biçilen araziye uluslararası yapı marketi ve alışveriş merkezi yatırımcılarının teklif verdiği iddia ediliyor.

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/108747/Afet_alaninda_rant_savasi.html#

not.

.”Julius Meinl adı aile şirketi markadır, Avusturya’da prestijli en iyi bilinen bir şirkettir.
Aile servetleri başlangıçta kaliteli öğütülmüş kahvenin üretimi ve satışı üzerine inşa edildi. Bu başlangıçtan itibaren şirket gittikçe ve başarılı bir şekilde büyüdü ve gittikçe artan çeşitlilikte gıdaları perakende haline getirdi. Zamanla, Avusturya’nın her yerinde ve diğer birçok Orta ve Doğu Avrupa ülkesinde satış mağazaları ile birden fazla markete dönüşen market oldu. Aynı zamanda Avusturya’nın en büyük şirketlerinden biri oldu.
1938’de Meinl V’in büyükbabası Julius Meinl III (1903-1991), Yahudi karısı ve oğulları Meinl IV ile birlikte Avusturya’yı terk etmeye zorlanırken, Meinl ailesinin geri kalanı Avusturya’da kaldı. Meinl V’nin annesinin ailesi de, 1940’ta Avusturya’dan kaçtı. Meinl III, ailesini İngiltere’ye götürdü. Bu “ihanet eylemi” için Alman hükümeti, Meinl ailesinin vatandaşlığını ” Reich’in düşmanları” olarak nitelendirerek iptal etti. Meinl ailesi,1946 yılında İngiliz vatandaşlığına geçti.”

https://en.wikipedia.org/wiki/Julius_Meinl_

.

Resimde çocuk esirgeme kurumunun makbuzundaki çaresiz çocuk resmini ve ikinci resimde ise Ortadoğu’yu zenginler kulübünün menfaatlerine göre şekillendirmek için yapılan BOP savaşlarında savaştan yıkılan çocukların çaresizliği görülmektedir, bu resim Osmanlı dönemindeki çocuklara verilen değerin ve yaşam haklarının günümüzde ellerinden alındığının resmidir.

23 Nisan kutlamasında şehit çocuğunun ağlaması, bu resim birçok basında yayınlandı.

Bu yıl 23 Nisan Çocuk Bayramı kutlanmıyor……Çocuklara dünyada en çok değer veren bir milletten çocukları yok sayan bir millet mi doğuyor…

Ülkemizde Milli değerlerin hiçe sayıldığı bu dönemin bir an önce sona ermesini ve çocuklara milli değerlerimizde yer verilmesini diliyoruz..

.

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e yılmaz bir öğretmen Nakiye Elgün 1882-

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e yılmaz bir öğretmen Nakiye Elgün 1882-1954

.