Her insanın sanat yönü vardır…
Sanatçılar uyuyan beyinleri uyandırır…
Özel ve uç uyarılar insan beyninin göstergesidir… şöyle söylenir “Söyleyene bakma, söyletene bak…” bu şu demektir, bir sanatçı sanatını konuşturur… lakin sanatçıyı özel yapan beynine etki eden yaşadığı kuvvetlerdir, yani ona etki eden yaşadığı zorluklardır…
Hurşit Devran dilin değerini çok değerli bir tanım ile dillendirmiştir… “Dilimiz vatanımızdır”…..
Bilgenin yaşam coğrafyasında onu bu denli etkileyen yaşam zorlukları Rusya-Sovyet kominist rejimin acımasız yönetimidir…
Sovyet Kominist dönemi Rus halkı dışındaki hemen bütün Türk toplumları zulüm görmüştür… bilgeler katledilmiş dil ve inanç hürriyeti yok edilmiş, zalim bir dönem yaşanmıştır…
O devri yaşayıp sağ kalanlar zamanın tanıklarıdır…
Nerdeyse her bölgede sürgün yaşanmış coğrafyada kendi dilini konuşan insanlar ile karşılaştığında kendi vatanını hatırlamış ve vatan özlemini gidermişlerdir…
Sovyet Kominizmi yıkılıp Asya’da kurulan Türk devletlerinin en önemli güçleri yaşayan dilleridir.. bu bilinci gören bilgemiz tarihi bir notunda “Timur’un Türk halklarının yazılarını Farsça ve Arapça yazmalarını doğru bulmamış ve bu insanları uyarmıştır.” diye bahsetmiştir.
Türklerin altın çağı olan Selçuklu devletinde Farsça kullanılmıştır..
Anadolu Selçuklularında Farsça ve Arapça kullanılmıştır..
Osmanlı devletinde Farsça ve Arapça kullanılmıştır..
Osmanlı devletinde yabancı okullar ve yabancı şirketler kendi dillerini kullanmışlardır..
Osmanlı Devleti’nin çekildiği ve 64 ülkenin kurulduğu coğrafyalarda Türkçe yasaklanmıştır..
Bir zamanlar Türk hakimiyetinde olan Kuzey Afrika’daki Türkler Türk dilini unutmuşlardır.
Günümüzde Suriye Türkleri, Lübnan Türkleri, Irak Türkleri ve İran Türkleri dillerini konuşmaktadır…
İran’ın Türk nufusu Fars nüfusuna eşittir, buna rağmen resmi dili Farsça olup okullarında Türkçe konuşulmamaktadır…
.
Hurşid Devran (d. 20 Ocak 1952, Semerkand, Sovyetler Birliği), Özbek şairi, yazarı, tarihçisi, çevirmeni, tiyatro oyun yazarı, gazeteci, senarist. Özbekistan Parlamentosu (Oliy Majlis) Üyesi. Özbekistan Halk Şairi Unvanı (1999). Uluslararası Mahmud Kâşgarı (Kâşgarlı Mahmud) (1989),Azərbaycanın Müşfik Ödülü (5.06.2013) sahibi. Türkçenin Uluslararası 1 Şiir Şöleninin Üyesi (Bursa-Konya, Mayis 1992). Uluslararası Altın Kalem Ödülü sahibi (2009).
Hurşid Devran özellikle tarihî konulardaki şiir, kıssa ve piyesleri ile Modern Özbek edebiyatına güçlü katkı sağlamış ve sağlamaya da devam etmektedir. Hurşid Devran tarihî değerlere ayrı bir önem vermiş Timur, Uluğ Bey, Necmüddin Kübra, Hive, Semerkant, Buhara gibi şeyler üzerinde eser, piyes, belgesel gibi çalışmalar yapmıştır. Hurşid Devran’ın ‘Qadrdon Quyosh’ (1979), ‘Shahardagi Olma Daraxti’ (1979), ‘Tungi Bog`lar’ (1981), ‘Uchib Boraman Qushlar Bilan’ (1983), ‘Tomaris(Tomris Hatun)ning Ko`zlari’ (1984), ‘Bolalikning Ovozi’ (1986), ‘Qaqnus’ (1987), ‘Dengiz Yaproqlari'(1988), ‘Kırk Âşık Defteri’ (1989), ‘Bahardan Bir Kun Aldin’ (1997) gibi şiir kitaplarının yanı sıra, ‘Samarqand Xayoli’ (1991), ‘Sahibkiran (Amir Timur)Nabirasi’ (1995), ‘Shahidlar Shohi (Shayx Kubro Tushlari)’ (1998), ‘Bibixonim kissasi’ (2006) gibi kıssa-hikâye tarzı nesir örneklerinin de sahibidir.
Hurşid Devran, tercüme alanında da çalışmalar yapmaktadır. O, ilk defa Yunus Emre şiir örneklerinden Özbekçe’ye çeviri Özbek mütercimi oldu. Bunun yanında Japonya, Baltık devletleri ile Çin klasik ve çağdaş edebiyatlarından şiir aktarmaları yaptı. Türk edebiyatından Pir Sultan Abdal, Kayıkçı Kul Mustafa, Karacaoğlan, Aşık Veysel, Nâzım Hikmet Ran, Necip Fazıl Kısakürek, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet, Oktay Rıfat’inin şiirlerini de Özbekçe’ye aktarmıştır. Şiirleri Rus, Uygur, İspanyol, Polonya, Bulgar ve Türk dillerine çevrilmiştir. Üç tarihsel oyunlarının yazarı (“Babür Şah “, “Uluğ Bey”). Namık Kemal’in yazdığı ilk tiyatro eseri “Celalettin Harzem Şah” çevirmeni.
Asya Yazarları Kongresi (Washington, ABD. 1996) Üyesi.
.
.
Fransa ve Yahudi Fransızca “Tüm Yahudiler birbirlerinden sorumludur”
.
.
.
.