Şeyh Ubeydullah Nehri 1880 Osmanlı’nın yetki ve güvenini kötüye kullanan lider

Ev / Genel / Şeyh Ubeydullah Nehri 1880 Osmanılın yetki ve güvenini kötüye kullanan lider

Şeyh Ubeydullah Nehri 1880 Osmanlı’nın yetki ve güvenini kötüye kullanan lider

Şeyh Ubeydullah Nehri , Osmanlı döneminde hem Osmanlı’ya karşı hem de Kaçarlara karşı isyan eden Kürt lideri.

Şeyh Ubeydullah İsyanı olarak adlandırılacak olan isyanda Şiiliğe karşı Sünniliğini savunarak Şii sakinlerine saldırdığı için güvenini kaybetmiştir.Nakşibendi tarikatı şeyhlerindendir

Her Türk Vatandaşı meşum 93 harbi hikâyesini dinlemiştir.
Miladi tarihe göre 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı öncesi yapılan cihat çağrısına Nakşibendi tarikatının Mevlânâ Hâlidî Bağdâdî koluna bağlı tanınmış Kürt şeyhi Ubeydullah’da bu çağrıya uyarak Osmanlı Devletine hizmet sundu…
Osmanlı Devleti savaş öncesinde ABD’den 250.000 piyade tüfeği aldı. Bunların çoğu “Henry Martini”nin, bir bölümü de “Winchester” marka olan tüfekler dönemine göre modern silahlardı.
“Türk Hükümeti Şeyh Ubeydullah’a güvendi ve bu yepyeni tüfeklerden 20.000 kadarını ona verdi. Şeyh’in (Ubeydullah) askerleri bu tüfeklerle Ruslara karşı “cihad”a gidecek, canla başla savaşacak ve savaş sonunda silahları hükümete geri verecekleri umuluyordu. Bu umutlar büyük ölçüde boşa çıktı. Biraz başarı da gösterdiler. Ama savaşa giderken de dönerken de disiplinli asker gibi davranmadılar, başıbozuk silahlı çeteler gibi hareket ettiler. Bu silahlı atlılar savaşa giderken Ermeni köylerini de vurdular; bazıları Ermeni köylerine dalınca Ruslarla savaşmayı hepten unuttular, yağma ve talan yoluna saptılar. Yepyeni “Martini” silahları Ruslardan önce yerli sivil halka çevrildiler.1
Şeyh Ubeydullah’ın yaptığı melânetlerle ilgili, bölgede ki yabancı konsoloslar, misyonerler, gazeteciler ve İran makamları Kürtlerin bu davranışlarını, rapor ettiler.
İşte İngiliz Belgelerinden örnekler:
1
• 29 Haziran 1877, İran Azerbaycan Vali Yardımcısından İran Dışişleri Bakanlığı’na tel:
“Şeyh Celâlettin ve Şeyh Ubeydullah,
…. Bu Kürtler Beyazıd kasabasını ve civarını yağmalamışlar, ayrıca Kozlugül’ün bazı köylerini de talan etmişler, birçok köylüyü öldürmüşlerdir.”
2
• 11 Temmuz 1877: Bitlis’te Amerikan Misyonerinden Erzurum’da İngiliz Konsolosu Zohrab’a:
“Kürtlerin devlete 20.000 (yirmi bin) kişiyle yardım edecekleri bir aldatmaca idi. 800 kişiyle
Van’a yardım edeceği bildiren Şeyh’e (Ubeydullah), vali tüfek vermiş ve onlar da Hıristiyan köylerini talan etmişlerdir.
3
• Temmuz 1877: Van’daki bir Ermeni’den Bitlis Ermeni Papazına mektup:
“……. Van ile Beyazıd arasındaki bütün Hıristiyan köyleri vahşi Kürtler tarafından harabeye çevrilmiştir. Kürtler, insanların varını yoğunu çalmışlar; kiliseleri kirletmişler ve kilise hazinelerini alıp götürmüşlerdir.
……. Türk Ordusu Beyazıd’a gitti ve şehri Ruslardan geri aldı. Kürtler ise çarpışmalar devam ederken şehri ve civarını talan ettiler…”
4
SÜTTEN ÇIKMIŞ ŞEYH Ubeydullah 1877-1878 savaşı öncesi ve sonrası savaşı bir talan ve yağma vasıtası olarak kullanan Şeyh Ubeydullah…
1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşında olduğu gibi Ermenilerde sütten çıkmış ak kaşık değillerdi. İşgalci Ruslar da Ermenileri kullanarak asırlardır beraber yaşadığı komşuları Türk-Müslümanları katlediyorlardı.
Ancak Şeyh Ubeydullah’ın bu sorumsuz davranışları Emperyalistlerin eline koz verilmesine sebep olmuştu.
TARİHTE İLK DEFA
Şeyh Ubeydullah’ın sebep olduğu yağma, talan ve soygunlar Ayastefanoz (Yeşilköy) Antlaşması’nın 16. maddesinin yer almasına zemin hazırladı.
3 Mart 1878’de
… “Ermenistan’da (Doğu Anadolu) Rus işgalinde bulunan ve Türkiye’ye geri verilecek olan toprakların Rus askerince boşaltılması, oralarda iki devletin (Türkiye ile Rusya) iyi ilişkilerine zararlı karışıklıklara yol açabileceğinden, Babıâli Ermenilerin yaşadığı vilayetlerde yerel durumun gerektirdiği iyileştirmeleri ve reformları zaman yitirmeden gerçekleştirmeyi ve Kürtler ile Çerkezlere karşı Ermenilerin güvenliğini sağlamayı üstlenir.”
İşte Şeyh Ubeydullah’ın cihat bahanesiyle katıldığı savaş öncesi yaptıkları zulümler ve iki yüz-lülüğü yüzünden bu antlaşmayla tarihte ilk defa “Kürt” ve “Ermeni” adları ilk kez uluslar arası bir antlaşmaya sokulmuş oldu. Anadolu’da bir “Ermenistan”dan söz ediliyordu…
1805 yılından itibaren İngiltere’nin, 1807 yılından sonra da Rusya ve Fransa’nın Anadolu’da Ermeni ve Kürt meselesi yaratma gayretlerine şeyh Ubeydullah’ın payı olmuştur.
SAVAŞ SONRASI
“Osmanlı Hükümeti, yepyeni silahlarla donattığı Şeyh Ubeydullah’tan savaşta hizmet beklerken tam tersine büyük zarar görmüştür.
Kuşaklar boyu sürecek bir Ermeni derdinin devletin başına sarılmasında Şeyh’in (Ubeydullah) oynadığı rol büyüktü. Bu durum, Osmanlı Devlet adamlarının pek canını sıkmıştı.
Dahası Şeyh Ubeydullah, savaş sonunda iade etmek üzere aldığı 20.000 adet Martini tüfeğini de hükümete geri vermemiş, bu yepyeni silahların bir kısmını götürüp İran pazarında satmıştı.
• İngiltere’nin Tebriz Konsolosu William Abbott notlarında diyor ki;
“Türk-Rus savaşı (1877-1878) sırasında Osmanlı Hükümeti Kürt aşiretlerine 20.000 tüfek vermiştir. Bu silahlarla Kürtler “cihad’a” gitmiş-lerdir. Barış ilân edildikten sonra Türk Hükümeti bu silahları geri istemiştir..
Tahran’daki Türk Elçisi bu silahların İran sınırları içinde Maku’da ve başka yerlerde elden çıkarıldığını (satıldığını) öğrenince, İran makamlarıyla görüşerek silahların geri alınması için Tebriz’deki Türk Başkonsolosuna talimat vermiştir. Ama bu silahların pek azının ele geçirileceğini sanırım.”
5
PARA – PARA
“Şeyh Ubeydullah 1877 yılında Ruslara karşı Osmanlı safında savaşa katılınca İran’dan almakta olduğu para yardımı veya maaşı kesilmişti. Tahran Hükümeti, Ruslarla bozuşmamak için Şeyh’in maaşını kesmek durumunda kalmıştı. Buna karşılık Osmanlı Hükümeti de Şeyh’e para ödülü vermemiş, bir maaş bağlamamıştı.”
6
Hatta Şeyh Ubeydullah’a bu yağma ve talanından dolayı madalya bile vermemişti
MEŞUM BERLİN ANTLAŞMASI
Ermeniler ve Kürtlerle ilgili (13 Haziran 1878)’nda başlayıp 13 Temmuz 1878 imzalanan Berlin Antlaşmasında yer alan 61. Madde:
“Babıâli, Ermenilerin yaşadığı vilayetlerde ye-rel ihtiyaçların gerektirdiği reformaları geciktir-meden yapması ve Çerkez ve Kürtlere karşı, Er-menilerin huzur ve güvenliğini sağlamayı yüküm-lenir. Bu hususta alınacak önlemleri devletlere bildirecektir ve devletler de alınan önlemlerin uygulanmasını gözetleyeceklerdir.
Bu meşum Berlin Antlaşması sadece Doğu Anadolu’da çıban yaratmakla kalmadı. Romanya, Sırbistan, Karadağ’ın bağımsız devlet oldukları Bosna-Hersek’in Avusturya’ya bıra-kılması özerk Bulgaristan Prensliğinin kurulmasını temin etti. Sultan Abdülhamid (1876-1909) Han 33 yıllık saltanatın hiç toprak kaybetmedi diye yalan söyleyenlere duyurulur. Kıbrıs ve Tunus’u saymıyorum.
ŞEYH UBEYDULLAH İSYANI
Şeyh Ubeydullah Türk hükümetinden aldığı silahları yine Türk hükümetine karşı kullandı. Nihayet 30 Ağustos 1879’da isyan etti.
• Konsolos yardımcısı Yüzbaşı Clayton raporunda:
6 Eylül 1879:
“…….. İki yıldan beri isyan hazırlığı içinde olan Nord’daki Şeyh Ubeydullah, Beridchen’deki Şeyh Mahmut’a diğer reislere haber göndererek onları ayaklanmaya çağırdı. Çağırırken artık bir Türk Hükümeti olmadığını, bir hafta da Amadia (Diyarbakır) üzerine yürüyeceğini söyledi. Şeyh Mahmut hemen Musul Vilayetine haber verdi ve beş gün sonra vergi toplamak üzere Diyarbakır’dan 200 kadar asker geldi. Şeyh Ubeydullah 900 Kürt topladı ve bunları oğlu Abdülkadir komutasında 200 Türk askerinin üzerine saldırttı. Türk Komutan tedbirli davrandığı ve önceden tertibat aldığı için 15 Ağustos günü saldıran Kürtleri yenilgiye uğrattı.
14 Eylül 1879 Şeyh Ubeydullah yenilgiye uğratıldı. Yenildiğini anlayan Şeyh Ubeydullah Van Valisine bir telgraf göndererek, hem kendisini savunmaya çalışmış, hem de devlete sadık olduğunu bildirmiştir.7
Şeyh Ubeydullah’tan Van Valisine tel. (Çeviri)
22 Ramazan (1879)8:
“Mektubunuzu aldım. Çok müteşekkirim. Oğlum Abdülkadir’i aşiretlere gönderdim. İmparatorluk kuvvetlerinin Amadia’da (Musul vilayetin-de) köyleri yakıp yıktıklarını, birçok köylüyü öldürdüklerini ve kadınlara tecavüz ettiklerini söyledi. Oğluma, oraya varınca karşıt tarafları barıştırması için talimat verdim. Ama İmparatorluk askerleri onu dinlemediler, aşiretler ise çarpışmaları bırakıp çekildiler.
Kürtler tarafından tutuklanan askerlerden bazılarını oğlum serbest bıraktırdı. Hükümet o as-kerleri sorgularsa oğlum Abdülkadir’in davranışı doğru olarak anlaşılır. Kötü niyetli kimseler duru-mu Hükümet-i Şahaneye başka türlü anlatmışlar. Bu uydurmaları dinlememenizi rica ederim. Tam tersine, gerçek durumu Babıâli’ye anlattıktan sonra o kötü niyetli kişileri tutuklatıp hapse atacaksınız. Her zamankinden daha fazla sadık olduğumu Hükümete arz ederim. Benim bu beyanımın Zatıâliniz tarafından ciddi olarak dikkate alınacağına inanıyorum. Huzur ve sükûnun sağlanması için kendimi feda etmeye ve Hükümetin emrini yerine getirmeye hazırım. Tes-lim olduğumu ve tam olarak boyun eğdiğimi ispat etmek için bugün oğlum Seyi Muhammed Seyid’i (Sadık’ı) size gönderiyorum.
Entrikacıların hakkımdaki asılsız iftiralarına kulak verilmeyeceğini de umuyorum. Sizin gönderdiğiniz elçi Abubekir Efendi, de size söylediklerimin hepsini doğrulayacaktır. Sizin emirleriniz uyarınca, karşıt tarafları barıştırmak için gönderilmiş olan oğlum Abdülkadir’i geri çağırmak üzere bir haberci gönderdim. Bundan böyle benzer olayların tekrar çıkmayacağını ve huzurunuzun kaçırılmayacağını umuyorum.
(İmza) UBEYDULLAH”
Clayton haber geçmeyi sürdürüyor:
(Aslı Türkçe olan bu telgraf İngilizce çeviri-sinden buraya aktarıldı –BNŞ. Turkey No. 4 (1880), s. 79-80, No. 49/3.
Şeyh Ubeydullah; bir çırpıda kendisinin köyleri yakıp yıkmasını, tecavüz olaylarını, öldürme olaylarını İmparatorluk kuvvetlerinin, yani askerlerin yaptığı yalanını söylüyor. İsyan edip asi olmasına rağmen yavuz hırsızın ev sahibini bastırması gibi bütün suçlarını askerlerin üzerine atıyor.
İsyankar olduğu halde her zamankinden daha fazla sadık olduğunu hükümete arz ediyor.
Huzur ve sükûnu bozulduğu halde, huzur ve sükunun sağlanması için kendini feda etmeye hazır olduğunu ifade ediyor.
Ve Netice de
Şeyh Ubeydullah 20.000 kuruş aylık bağlanmasını isteği anlaşılıyor ve 1883’de Hicaz’da ölüyor.
Ama, oğlu Abdülkadir 1925’de Şeyh Sait isyanın elebaşısı olarak idam ediliyor.
Şeyh Ubeydullah’ın 1879’larda söylediği yalanlar bugün de aynen devam etmiyor mu?
Mubarek vatan coğrafyamızda yıllardır her türlü melaneti işleyen bölücü, bölgeci azınlık ırkçıları, işbirlikçiler her suçu Türk Silahlı Kuvvetlerimizin üzerine atmıyorlar mı?
TESLİMNÂME VE…
30 Ekim 1918 Birinci Dünya harbi sonunda Osmanlı Devleti’nin teslimnâmesi olan Mondros Mütarekesi-nin imzalanması.
İLK İŞGAL
9 Kasım 1918’de Batılı emperyalistlerin ilk işgali gerçekleştirerek İskenderun, Kırıkhan ve Antakya’nın İngilizlerce işgali (İskenderun’u işgal eden güç sadece 15 kişi idi)
İSTANBUL İŞGALİ
13 Kasım 1918 İngiliz Amiral Calthorpe’nin Mondros’ta Rauf Orbay’a verdiği söze rağmen İstanbul’un fi-ilen işgal edilmesi, Emperyalistlerin sözünde durmayarak nasıl kandırdıklarının en güzel örneğidir.
16 Kasım 1918, İngilizlerin 400 askerini İstanbul’da karaya çıkarması.
22 Kasım 1918, İşgalci emperyalistlerin basına sansür koyması bu sansür 4 Ekim 1922’ye kadar devam etmiştir.
30 Kasım 1918, sürgün edilmiş veya kaçmış olan Hürriyet ve İtilaf Partililerin geri dönmeye başlaması ve yeni melanetleri işlemek üzere pusuya yatmaları.
KAYNAKLAR
1 Bilal Şimşir, Kürtcülük 1887-1923, Bilgi Yayınevi, İstanbul-2009, üçüncü baskı, s. 179.
2 B. Şimşir; a.g.e, s. 180.
3 B. Şimşir; a.g.e, s. 181.
4 B. Şimşir; a.g.e, s. 182.
5 B. Şimşir; a.g.e, s. 184.
6 B. Şimşir; a.g.e, s. 185.
7 B. Şimşir; a.g.e, s. 190.
8 B. Şimşir; a.g.e, s. 191.
Erdoğan Aslıyüce


Hakkında admin

İlginize teşekkürler


Tayfur köyü antik Trakyen tahtı

Trakyen yarımadası Tayfur köyünde Trakyenlerden günümüze tarih

Çanakkale Trakyen yarımadası ( Thracian Chersonesos) Tayfur köyü mübadele Türklerinin Rumlardan kalma köyüdür. Kaya oyma Trakyen …


Çok yaşlı dut ağacı- Karainebeyli

Gelibolu Karainebeyli Kalaycı dede antik alanı

Kalaycı dede  antik alanı Gelibolu  Karainebeyli köyü Kara Nebi antik mezarlığı yakınındadır. Kalaycı dede  antik …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


 


*


Hakkında antikor