.

Toplumsal yönetimlerde inançların önemi ve inanmış cahil toplumların nasıl köle yapıldığına dair tarihsel belgeleri bu sayfada yayınlıyacağız.

EN DOĞRU BELGE VE BİLGİ “TARİH”TİR

DİŞİ DEVEYİ ERKEK DEVE’DEN AYIRAMAYAN HALK…
“Hz.ALİ (radıyallah-u anh)’nin şehri Kûfe’den bir Arap, devesiyle Şam’a gelmiş.
Şam’da dolaşırken, biri yanaşıp deveyi sahiplenmiş: “Ver o dişi deveyi bana!”
Kûfeli Arap, “Bu deve benimdir, üstelik erkektir” diye kendini savunmaya çalışsa da anlaşamamışlar, iş Muaviye’ye kadar yansımış.
Muaviye, tarafları dinlemiş, sonra da kararını açıklamış: “Bu dişi deve Şamlının’dır!”
Sonra halka dönmüş: “Ey cemaat, bu dişi deve kimindir?”
Hep birlikte bağırmışlar: “Şamlının’dır!”

….
Şamlı deveyi götürdükten sonra Muaviye Arap’a dönüp demiş ki: “Kûfeli, dinle! Biliyorum, bu deve senindir ve erkektir.
Dönünce ALİ (radyallah-u anh)’ye de ki: Muaviye’nin, dişi deveyi erkekten ayıramayan, o ne derse “evet” diyen 20 bin adamı var! Ayağını denk al !”…

.

Memun, 832’de Beytü’l-Hikme (Bilgelik Evi) adlı bir akademi kurdu. Burada Yunanca, Süryanice, Farsça ve Sanskritçe yapıtlar Arapça’ya çevrildi

BU TARİHTEN SONRA İSLAMİYET BİR BİLİM TOPLUMU OLMUŞTUR, TAKİP EDEN  500 YIL İÇERİSİNDE DÜNYANIN BÜTÜN BİLİM İNSANLARI MÜSLÜMAN BİLİMCİLER OLMUŞTUR.

1550 yılında İspanyada’ki Endülüs Emevi Devleti yıkılmış ve İslamiyetin Bilim Çağı bitmiştir.

.

.

.Bilimsel bir toplumdan cahil bir toplum haline gelen İslam-Arap Ülkelerinde’ki bu zayıf noktayı keşfeden Avrupa ülkeleri, Arap toplumları’nı Osmanlı İmparatorluğu’na karşı bu cahil inanan toplumları kolay bir şekilde yönlendirmiş ve Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasını sağlamıştır.

OSMANLIYA KARŞI ARAPLARI YÖNLENDİREN İNGİLİZ CASUS LAWRENS;

KALLEŞLİĞİN YEDİ SÜTUNU; “Bilgeliğin Yedi Sütunu” The Seven Pillars of Wisdom

Bu kişinin yaptığı çeşitli senaryolar hakkında  yazılacak yüzlerce örnek vardır. Bütün senaryolarını inançlar üzerine kurmuştur.

.

.

.

YAKIN TARİHİN ÖNEMLİ SAVAŞLARI İNANÇ SAVAŞLARIDIR;  Mustafa Kemal hatıra defterine bu önemli notu kaydetmiştir.

Ataturk’ün hatıra defterinden Çanakkale Savaşı’nın hatırası yazıtı

.ÇANAKKALE SAVAŞI

.KURTULUŞ SAVAŞI

.KIBRIS BARIŞ HAREKATI

.

BURSA ULU CAMİİ İMAMI VE GÖREVLİSİNİN  OSMANLI RUS SAVAŞI KAFKAS CEPHESİNDEKİ YAŞANMIŞ HİKAYESİ;

Bursa Ulu Camisinde İmam efendinin hizmetçisi Bursalı Osman’ın ;Bursa Samanlı Köyünde 40 yıl önce anlattıkları gerçek hayat hayat hikayesi.
Rus – Osmanlı Savaşı öncesi yer Bursa Ulu cami.
Cami merkezi bir camidir, Ülke’nin her yerinden gelen Müslüman insanlar zaman zaman toplantılar yapmaktadır.
Ulu Cami İmamının ve hizmetçisi Osman Bey bu toplantılarda misafirlere hizmet etmektedir. Fakat bu sırada Osmanlı-Rus Savaşı çıkmış herkes cepheye savaşa gitmiştir.
Osmanlı- Rus Savaşı Doğu Cephesi Kars bölgesidir.
Ulu Cami hizmetçisi Osman bu bölgede Asker’dir ve savaşta Rusya’ya esir düşmüştür.
Rus – Osmanlı Savaşında esir olan Türkler ve esir düşen Bursa Ulu Cami İmamı Hizmetçisi Osman Bey.
Türkler’i Sibirya’ya sürecek olan Rus – Osmanlı Savaşı Rus Generali  ile Bursa Ulu Cami hizmetçisi esir Osman’ın karşılaşması
.
RUS GENERAL ESİR TÜRKLER’İN ARASINDAKİ ULU CAMİ HİZMETÇİSİ ESİR OSMAN’A DÖNER, SESLENİR.
“Oy Osman Aga sıradan çık gel yanıma”.., “Ulu Cami’de bana çok hizmet yaptın, sen Rusya’da kalmak istiyorsan kal, istemiyorsan seni vatanına göndereyim”…der.
Esir Osman şaşkındır…
Karşısında Rus Generali olarak gördüğü Bursa Ulu Cami İmamı’dır.
Rus Generali (eski Bursa Ulu Cami İmamı);  “Osman…. biz öyle yapmasaydık bu savaşı nasıl kazanırdık… öyle yaptıkta böyle sonuç aldık.
şimdi karar ver” der.
“Vatanına’mı gideceksin yoksa burada’mı kalacaksın”…
Bursa Ulu Cami hizmetçisi esir Osman; “Ben Vatanım’a gitmek istiyorum”.. der.
General eski Bursa İmamı’da; “Sana imzalı bir kağıt  veriyorum, bunu nereye gösterirsen sana bütün kapılar açılacak, sende ülkene rahat bir şekilde dönebilirsin” der.
.
Esir Osman Ülkesi’ne Bursa Samanlı Köyü’ne döner.
Bu olayı zaman zaman arkadaşlarına anlatır.
Bizler de bu olayı Esir Osman’ın kendisine anlatan bir başka kişiden öğrenerek bu “Önemli Tarih Kaydı”nın  unutulmaması için yazıyoruz…
Bursa Büyük Camisi İmamı-Rus asker’in gerçek bilgilerinin araştırılıp ortaya çıkarılması gerekmektedir.
Bu bir hikaye değil gerçek yaşamdır, İmam efendinin hizmetçisi Bursalı Osman Bey’in Bursa Samanlı Köyünde 40 yıl önce anlattıkları gerçek hayat hayat hikayesidir.

.

ABD’DE BİR ASKERİ OKULDA DERS;

“Dershanede hocayı beklerken ışıklar kapanmış ve bir çizgi film gösterilmeye başlanmış.
…Filmin adı ” Küçük Tavuk “.

Bir kümes var. Kümeste bir çok tavuk ile genç ve küçük horozlar, bir de kümesin yaşlı ve büyük horozu bulunuyor. Kümesin etrafında da bir tilki dolaşıyor. Yaşlı ve büyük horoz, tilki içeri girmesin diye kümesin kapısını sıkı sıkıya kapatmış, tavukları dışarı bırakmıyor. Tabii dışarı çıkamadıkları için doğru dürüst yemlenemeyen tavuklar da zayıf ve küçük tavuklar. Yaşlı ve büyük horoz ise dışarı bırakmadığı tavuklara ölmeyecek kadar mısır tanesi dağıtarak yaşamalarını sağlıyor.

Kümese giremeyen tilki bunun üzerine kümesin tellerinde küçük bir delik açarak küçük ve genç bir horoza sesleniyor ve ona biraz mısır veriyor. Mısırı yiyen küçük ve genç horoz her gün gelip tilkiden mısır
alıyor. Bir süre sonra tilki küçük ve genç horoza tek başına yiyebileceğinden fazla mısır verince genç horoz hem kendisi yiyor hem de diğer tavuklara mısır dağıtıyor. Böylece yavaş yavaş yaşlı ve büyük horozun kümesteki gücü kırılıyor. Horozun etrafındaki tavuklar azalmaya başlıyorlar. Artık popüler olan genç ve artık irileşen horozun etrafında ise tavuklar toplanıyor.Bu aşamada tilki kümesin kapısının önüne mısır bırakıyor. Kümeste bir tartışma çıkıyor. Kapıyı açalım mı açmayalım mı diye. Sonunda korkarak kapıyı açıyorlar ve kafalarını dışarı uzatıp yemlenip hemen geri çekiyorlar. Bir süre böyle devam ediyor. Hiçbir şey olmuyor. Kümesteki tavuklar rahatlıyor. Korkuları azalıyor. Nihayet bir gece tilki kümesin önündeki avluya mısır döküyor. Artık korkusuz olan tavuklar genç ve artık güçlü horozun öncülüğünde dışarı çıkıyor ve rahat rahat yemleniyorlar. Kümesteki her tavuk semiriyor. Tilki bir süre sonra gece kümesin kapısından kendi mağarasına kadar mısır tanelerini döküyor. Sabah kümesten çıkan ve korkusuzca yemlenen tavuklar yemlene yemlene mağaraya kadar gidiyorlar. Sonra mağaraya giriyorlar. Onları içeride bekleyen tilki bütün kümes mağaraya girince mağaranın kapısını kapatıyor.”
Çizgi film burada bitmiş. Işıklar yanmış. Ve dersin hocası kürsüye çıkarak, “İşte Üçüncü Dünya ülkeleri böyle yönetilir” diyerek derse başlamış.

.

TAŞ BALTA KABİLESİ

İngilizler Afrika’nın zenginliklerini daha hızlı sömürmek için ormanları keserek demir yoları döşerken Afrikanın derinliklerinde bir kabileye rastlarlar…
Taş balta Kabilesi….
Binlerce yıl dış dünyadan kopuk olan bu kabile varlığını koruyarak bozulmadan ayakta kalmıştır…
İngilizler kabileyi inceler…
Kabilenin sıkı bir “TÖRE” si vardır…
Ergenlik çağına gelen kabilenin erkekleri cesaret göstrerirse, üç aylık mesafedeki bir mağaraya gidecek…Tek başına, Afrika’nın bütün tehlikelerini göze alarak mağaradan taş alıp aynı şekilde kabileye sağ salim dönen kabilenin erkeklerine,getirdikleri taştan bir balta yapılır ve törenle sahibine verilir….
Taş balta sahibi olan artık toplumun önde gelen bireyidir…
Toplumda söz sahibidir…
Tüm kararları taş balta sahipleri verir..
Taş’balta kabilesinde, Taş’balta sahibi olmayan erkek bireyler ve kadın bireylerin söz hakkı yoktur..
İngilizler taş’baltası olmayan bireyleri, gizlice demir’yolları yapımında kullanıp karşılığında demir balta verir…
Demir baltayı alan kabilenin taş’baltasız erkek bireyleri, toplumda kendilerinin de söz haklarının bulunması gerektiğini,hatta kendi demir baltalarının taş baltadan daha üstün olduğunu öne sürmüşlerdir….
Rahat durmayan İngilizler; kabilenin bayan bireylerine de Demir balta vermeye başlamışlar….
Sadece taş balta sahiplerinin söz hakkı olduğu, Taş balta Töresiyle, binlerce yıl bozulmadan varlığını sürdüren kabile; demir baltaya sahip erkek ve bayan bireylerle, taş baltaya sahip bireyler arasında söz üstünlüğüyle başlayan kavga KABİLENİN DAĞILMASIYLA son bulur…
Artık Taş balta kabilesi tarihten silinmiştir….

.

.

.

ÖNEMLİ NOT; BU YAZI SAYFAMIZI SÜREKLİ YÜKLEYECEĞİZ……

.

.

.