KIBATEK 28. ULUSLAR ARASI ŞİİR ŞÖLENİ TÜRKİSTAN’A DOĞRU KİTABININ İZMİR KEMALPAŞA KAZAK VADİSİ ALAŞ KIMIZ ÇİFTLİĞİ TANITIM TOPLANTISI
Kıbatek 28. uluslar arası şiir şöleninde Türkistan’a Doğru adlı Şirzat DOĞRU Beyin kitabının Dr. FADIL ÜNAL tarafından tanıtım konuşmasıdır.
Malumunuz Şirzat Beyi, ALAŞ KIMIZ ÇİFTLİĞİ Kazak Vadisi Kemalpaşa İzmir’den tanırsınız. Bu yazıyı bana ulaştıran Şirzat Beye buradan bir kere daha teşekkür eder ve memnuniyetimi bildiririm. Saygılarımla Kuddüs Çolpan.
*
Dr. Fadıl ÜNAL
İzmir Valiliği Türk Dünyası Hizmetleri
ESKİ Koordinatörü
Hocaların Hocası Sayın Gülerman Hocam, Sayın Milletvekillerim, Sayın Konsoloslarım, KIBATEK’in Kurucu Başkanı Sayın Dr. Feyyaz SAĞLAM Hocam, Sayın KIBATEK Genel Başkanım Dr.Mevlüt Kaplan Hocam, KIBATEK’in sayın Yönetim Kurulu üyeleri, Türk Dünyası’ndan Gelen Çok Değerli Konuklarımız, Sayın KIBATEKLİLER, Otağına Konuk Olduğumuz Sayın Şirzat Doğru ATAMIZ , Çiftliğin Hanımağası Otağın Direği Gülnar Hanımefendi! Hepinizi KIBATEK adına saygı ile selamlıyorum
Çok Değerli Konuklar Kıbatek’in 28. Uluslar arası bu şiir şölenide olduğu gibi Türk Dünyası’ndan İzmir’e gelen Türk Dünyası’na ilgisi olan konuklarımıza İzmir’i tanıtmak onlara çevre gezisi yaptırmak istediğimizde kendilerine:
-Kazakistan İzmir’e 35 km ötede. Sizi Kazakistan’a götürelim ! Dediğimizde konuklarımızın yüzlerinde merak ve memnuniyet duyguları birlikte okunur. Meraklı bakışlara karşı cevabımız gecikmez:
-Kemalpaşa Kımız Çiftliği’ne gidiyoruz.
Bu gün olduğu gibi Konak’tan başlayan yolculuğumuzda Kemalpaşa İlçesi’nden geçip Torbalı yoluna döndüğümüzde 4km ötede sağda bir büyük tabela karşılar bizi: KAZAK VADİSİ KIMIZ ÇİFTLİĞİ. Ana yoldan ayrılıp toprak yoldan ilerlerken gördüğümüz doğa manzarası karşısında Türk mitolojisindeki Ergenekon manzaraları akla gelir. Burası Bir bölümü ekilip biçilen, zeytin ve meyve ağaçları ile kaplı üç yüz dönümlük bir arazi. Gittikçe daralan yemyeşil bir vadi. Yanlarda ve arka fonda çam ormanları ile kaplı yükselen dağlar. Ufkunda Türk mitolojisini hatırlatan şekiller
Çiftlik arazisinde çeşmeler. Girişte, Kitabesinden Çiftliğin kurucusu Şirzat Ağa’nın Büyük Kazak Göçü sırasında kaybettikleri babaannesi Balika Apa anısına yapıldığı anlaşılan olukları dolu dolu akan çeşme. Büyük Çeşme’den dağlardan süzülüp gelen buz gibi kaynak suyunu içenler, Balika Apa’nın ruhuna Fatiha okuyarak Otağ’a doğru yürüyenler, otlayan koyunlar, atlar…
Yükselen teraslanmış arazinin yamacında çimenler üzerine büyükçe yazılmış, konukları selamlayan KAZAK VADİSİNE HOŞGELDİNİZ yazısı. Arka fonda 7 büyük bayrak direği. Serenlerinde Türk cumhuriyetlerinin dalgalanan bayrakları. Bize bin yıl ötedeki yaşantımızı hatırlatan otağ. Yedi Türk Cumhuriyetini sembolize eden yedi piramit çatılı aksana –askana ( aşhane-lokanta ) küçük otağ ve çiftlik evi. Geniş bir avlu içinde binicilerini bekleyen atlar…
Kımız üretimi, askanasında Türk Dünyası’nın ortak damak tadında pişen yemekleri, otağ içindeki Kazak motifli süslemeleri ve Türk boylarının motifleri. Türk boylarının yaşantılarını gösteren tabloları, eşyaları; çiftlikteki yaşam tarzı ve töreleri ile Türk Dünyası’nın kültür zenginliği içinde Kazak kültürünün bütün renkleri burada.
Göktürk kitabelerini hatırlatan şekli ve üslubu ile hazırlanmış Otağın girişindeki “ tarihçe” başlıklı taşkitabede çiftliği kuran Şirzat Ağa’nın ve ailesinin yaşam öyküsü. Şirzat Ağa’nın kaleme aldığı kitabede, 1949 Çin Kültür devrimi sonrasında Türklerin bağımsızlık hareketine karşılık Türklere uygulanan soykırım ve Şirzat Ağa’nın 14 yaşında bulunduğu o günler de Doğu Türkistan’dan 18.000 kişi ile başlayıp Taklamakan çölü, Himalayalar, Hindistan, Basra, Irak güzergahında devam eden ve beş yıl süren ancak 3000 kişinin Türkiye’ye ulaşması ile sonuçlanan Büyük Kazak Göçünün acılı hikayesi…
Burası Anadolu’da Hıdrellez kutlamalarına dönüşmüş ve unutulmuş olan Türk Dünyası’nın ortak bayramı Nevruz’un 1993’ten 2001’e kadar Türk Dünyası’nın her köşesinden gelen İzmir üniversitelerinde öğrenim gören öğrencilerin, onların gönüldaşlarının, konuk devlet büyüklerimizin katılımı ile kutlandığı, Nevruz sofralarının kurulduğu, Nevruz eğlencelerinin yapıldığı mekan.
Bu bayramlara katılanların hayallerinde kalan ve Türk Yurtlarına taşınan, anılardaki güzelliklerin yaşandığı kutlu mekan.
Kazak Türklerinin milli motifleri ile süslü, ata vatan Türklerinin yaşam ve bayramlarını anlatan tablolarla süslü otağda; bugünkü gibi …Şirzat Ağa’nın sohbeti ve anıları. Arka fonda Kazak Türklerinin milli sazı dombranın sesi. Şirzat Ağa’nın Doğu Türkistan’daki yeni yetmelik günleri, 5 yıl süren büyük Kazak Göçünün acısı. Acılı göçün sonunda 19 yaşında Anadolu’ya ayak basan, yüreğinde, yaşadığı göçün acılarından başka sermayesi olmayan bir delikanlı. Yaşadığı acılarla şekillenmiş bir hayat görüşü.Yaşadığı acıları milletinin ve başkalarının yaşamasını istemeyen,bu uğurda inançlı,kararlı bir mücadele adamı.Göz nuru,alın teri,el emeğinin kutsallığına inanan,tutumlu ve daima kendisi ile yarışan,biriktiren ; yüksek ülküleri dost ve akrabaları için de hep harcayan bir insan…
Şirzat Ağa’yı dinlerken mitolojimiz, tarihimiz,yakın tarihimiz umutsuzlukları umuda,azme,başarıya dönüştüren kahramanlarımız akla gelir.Kendimizi Korkut Ata’nın otağında,Korkut Ata’nın sohbetinde hissederiz.Şirzat Ağa’yı dinlerken Kazak Vadisi’nin;boşalan bir köyün,bir ömürlük mücadele,alın teri,göz nuru,el emeği ile kazanılan parayla satın alınan arazisinde 20 yıl her gün bir ibadet vecdi içinde çalışılarak meydana getirilen Türk Dünyasının gönlünde 2. Bir Ergenekon Efsanesi olarak yer alacak mekan olduğu hayal ve düşlünce dünyamıza dolar.
Şirzat Ağa’nın otağ pencerelerinden Otağı çevreleyen servilere bakışında; onları dikip, onlara can suyu veren, su veren rahmetli eşi Yeniay Hanımı bitmeyen bir özlemle hatırladığı okunur.
Şirzat Ağa’nın yardımcısı Kazakistanlı Gülnar Hanım, bin yıllarımız içinden süzülüp gelen kültürümüzü yaşatmaya çalışan ve otağ’da konuklarını bu kültür içinde karşılayıp ağırlayan örnek bir ana. Otağ’da onun açıklamalarını dinlerken tarihteki bozkır yaşamındaki günlerimize, Türk yurtlarının bugünkü yaşamına yolculuk yapma hissi doğar içimize. Gülnar Hanım, kımız üretimi, bağ-bahçe işleri yanında, otağ, askana ( aşhane-lokanta) çiftliğin konağı arasında koşturur durur. Şirzat Ağa’yı dinlerken düşünürsünüz, kültürümüzün bu rengini yaşatmak için devlet eliyle böyle bir mekan kursak bu mekan kaç kişi ile işletilir ?
Cevabımız :
-Yüz kişiden az olmaz !
Şirzat Ağa’nın hep Büyük Kazak Göçü’nün anılarını ve yaşam öyküsünü yazacağı günleri bekledik. 2008 yılındaki bir ziyaretimiz de kendilerini geniş çalışma odasında bir ömür biriktirdiği ve gurup gurup oda içinde yaydığı arşivi içinde, Doğu Türkistan’daki çocukluk günlerinden acılı Büyük Kazak Göçü’nden günümüze uzanan çizgide anılarını yazarken gördük. Bu sırra bu sevince nail olduk.
Kazak Vadisi Kımız Çiftliği, bugün 28.Uluslararası Şiir Şöleni’ne onur veren Kıbatek’li şair ve yazarları Türkçeye, Türk Dünyasına gönül verenleri.Şirzat Ağa’nın 1949’dan günümüze hayat öyküsünü anlatan TÜRKİSTAN’A DOĞRU kitabının ilk toplu tanıtım toplantısında buluşturuyor.
Türk Dünyasının ziyaretgahı,bu kutlu mekanı,bu güne kadar pek çok devlet adamı,bilim adamı,şair,yazar,sanatçı ve Türk Dünyası’nda dostluk,kardeşlik işbirliğini ülkü edinmiş,ulu kişiler ziyaret etti.Bugün de o günlerden birini yaşıyoruz ama Daha farklısını,bir başka güzelini…
Şirzat Ağa hiç okula gitmedi ama büyük göçün durağı Hindistan’da, Kızılhaçın yardımları ile yaşadıkları günlerde yapılan gıda yardımından arttırdığı paralarla uzmanlarından Kazakça,Urduca,İngilizce öğrendi.
Öğrendiği İngilizce onun NATO’da görev almasına, dünyayı tanımasına yardımcı oldu.
Almanca bilgisi ticari hayatında onu başarılı kıldı.
O Türkçemizin bütün lehçelerini konuşacak, anlayacak,okuyup,yazacak ölçüde biliyor.
Bu kitapta Şirzat Ağayı Cesaretin, yiğitliğin, engin hayat tecrübesi ve bilgeliğin,yüksek ideal,azim ve iradenin sembolü, Uğrunda verdiği mücadelelerin ve çektiği acıların sonunda ülkülerini gerçekleştirmiş Türk Cumhuriyetlerinin bağısızlıklarını kazandıklarını gömenin engin hazzını yaşamış bir mesut insan olarak görüyoruz.
Konuklarımız, Şirzat Ağa’nın kitabının sunumu ile kendilerini daha yakından tanıyan bahtlı kişiler katına yükseliyor.
Bu kitabı okuyanlar olarak hayatımızın hiçbir safhasında yılgınlığa yer olmayacağı,bu kitabı okuyan gençlerin, geleceğin Şirzat Ağa’sı olacakları inancımı sizlerle hep paylaşacağıma derinden inanıyor,bu inancın engin mutluluğunu yaşıyorum.
Kazak Türkleri ve Büyük Kazak göçünün acısını yaşamış Kazak Türkleri açısından kitabın anlamı bir başka. Bu kitabı okuyan Kazak Türkleri bir zamanların meşhur Televizyon dizisi KÖKLERdeki film kahramanı KUNTA KİTE misali kökleri ile buluşmanın engin sevincini, derin acısını birlikte yaşayacaklar.
Bu kitabı okuyalım.
Göreceksiniz ki Şirzat Ağa’nın yaşam öyküsünün her günü,her haftası,her ayı belki de dünyanın en uzun dizi filmlerinden birinin bir bölümünü oluşturacak
KIBATEKLİ şair ve yazarlar olarak dünyanın büyük film şirketlerinin ilgisini çekme gayretinde olacağınızın mutluluğunu da şimdiden yaşıyorum. Kazak Vadisi’ni Türk mitolojisi ile; Şirzat Ağa’yı Türk milletinin evlatları olarak KORKUT ATA, Kazak Türklerinin büyük düşünür ve ozanı ABAY, TÜRK BÜYÜKLERİ ile yüreğindeki BÜYÜK ATATÜRK SEVGİSİ ile, Türk dünyası sevgisi ile, ŞİRZAT ATAMIZ olarak daima saygı hatırlayacağız. Büyük Kazak Göçü’nün şehitlerini, ebediyete göçenlerini rahmetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.
Hepinizi saygı ile selamlıyorum. 04.12.2011
ALAŞ KIMIZ ÇİFTLİĞİ
Kazak Vadisi Çinili Köy
Kemalpaşa İzmir – Türkiye
Tel : +90.232 878 27 28
Fax: +90.232 878 14 49
www.kimiztr.com
İlginize teşekkürler
Trakyen yarımadası Tayfur köyünde Trakyenlerden günümüze tarih
Çanakkale Trakyen yarımadası ( Thracian Chersonesos) Tayfur köyü mübadele Türklerinin Rumlardan kalma köyüdür. Kaya oyma Trakyen …
Gelibolu Karainebeyli Kalaycı dede antik alanı
Kalaycı dede antik alanı Gelibolu Karainebeyli köyü Kara Nebi antik mezarlığı yakınındadır. Kalaycı dede antik …