Orta Çağın en büyük seyyahı, en yüksek yargıç, Müslüman kaşif İbn-i Batuta, Fes, Fas 1304 – 1369
Mağrib, Tanca, Orta Çağın en büyük seyyahı ve Rıhlet-ü İbn Battûta diye bilinen seyahatnâmenin yazarıdır. Mensubu olduğu Levâte kabilesi Berberî asıllı olup Berka’dan Tanca’ya göçmüşlerdir. Maliki mezhebine mensuptur.
İbn-i Batuta, 1325’te Mekke’ye hacca giden zengin, Faslı bir Müslümandı. Bu esnada yaşadığı maceralar onu daha uzaklara yolculuk etmeye sevk etti. İbn Battuta, Avrupalılarca çok az bilinen Afrika, Ortadoğu ve Uzak Doğu’ya cesur yolculuklar yaptı.
yaptığı seyahatler hakkında kitap yazdı.
.
Üç önemli seyahatı vardır.
– İlk seyahati mekkeye gidiş yoludur.
– İkinci seyahati çine yaptığı yolculuktur.
– Üçüncü seyahati afrika seyahatidir.
İlk seyahati; Mekke 1325–1332
1325 yılında 20 yaşındayken hacca gitmeye karar verdi. Kuzey Afrika kıyılarından kara yoluyla Kahire’ye vardı. Daha sonra Nil kıyısından yukarı çıkarak Kızıldeniz’i aşıp Mekke’ye varmak istese de, yukarı Nil bölgesindeki kabilelerin bu sırada isyan halinde olmaları nedeniyle Kahire’ye geri dönmek zorunda kaldı. Bu sırada karşılaştığı bir ermiş ona Suriye’yi görmeden Hacc’a gidemeyeceği kehanetinde bulundu. Bunun üzerine Şam’a doğru yola çıktı ve Ramazan’ı orada geçirdi. Şam yolculuğu sırasında Kudüs, Beytülahim ve El Halil gibi kutsal kentleri ziyaret etti. Medine üzerinden Mekke’ye vararak hacı oldu. Ancak dönüş yolunda yolculuklarını sürdürmeye karar verdi.
İkinci seyahati; Çin 1332–1347
Önce Maldiv Adaları’na gitti. Burada öngördüğünden fazla kalmak zorunda kaldı. Çünkü yargıç olarak hizmet etmesi adalıların işine geliyordu. Onu tehdit ve rüşvetlerle adada kalmaya hem zorladılar hem de ikna ettiler. Kraliyet ailesine evlilik yoluyla bağlanması ve en yüksek yargıç konumuna getirilmesi onu adadaki yerel politikanın içine çekti. Daha özgür bir dünya görüşüne sahip ada toplumunun hoşuna gitmeyen birkaç sert karar vermesi onu Maldivleri terk etmek zorunda bıraktı.
Üçüncü seyahati; Afrika 1349–1354
1351 sonbaharında Fas’dan ayrıldı ve bir hafta sonra yolu üzerindeki son Fas şehri olan Sijilmasa’ya vardı. İlk kış karavanlarından birine yazılarak bir ay sonra Sahra’nın ortasındaki Taghaza şehrine geldi. Taghaza tuz üretiminin getirdiği zenginlikle ve Mali altınlarıyla dolu da olsa İbn Battuta’nın üzerinde pek iyi bir etki bırakmadı. Çölün en zor 500 kilometresini geçerek Mali’deki Walata şehrine ulaştı. Daha da güneybatıya ilerledi. Burada kendisinin Nil nehri olduğunu sandığı Nijer nehri kıyılarından geçerek Mali’nin başkentine vardı. Burada 1341’den beri kral olan Mansa Musa tarafından ona gösterilen misafirperverlikten şüphe duysa da yine de 8 ay kaldı. daha sonra Nijer nehrini yukarıya doğru çıkarak Timbuktu’ya geldi. Bu sıralarda Timbuktu sonraki iki yüzyılda ulaşacağı zenginliğe ve büyüklüğe henüz sahip olmadığından gözüne küçük ve önemsiz göründü ve bu yüzden fazla kalmayarak Fas’a doğru eve dönüş yoluna geçti. Yarı yolda da zaten Mağrib Sultanı’nın onu saraya çağırdığı haberini aldı. 1353 Aralık’ında Fas’a kesin olarak döndü.
.
Yüzyıllar boyunca İslam dünyasında bile Rıhle pek tanınmamıştır. Ancak 19. yüzyılda birçok batı dillerine çevrildikten sonra önem kazanmış ve İbn Battuta doğunun en bilinen isimlerinden biri olmuştur. Bugün aydaki bir meteor krateri ve Dubai’de koridorları onun araştırmalarıyla döşenmiş bir alışveriş merkezi onun adını taşır.
https://tr.wikipedia.org/wiki İbn_Battuta
https://en.wikipedia.org/wiki/Ibn_Battuta
.
1382-UYGUR TÜRKÜ KAŞİF AMİRAL-CENK
.