TANRI SÖZCÜĞÜNÜ KULLANMAK SAKINCALI MI?

Ev / Genel / TANRI SÖZCÜĞÜNÜ KULLANMAK SAKINCALI MI?

TANRI SÖZCÜĞÜNÜ KULLANMAK SAKINCALI MI?

TANRI SÖZCÜĞÜNÜ KULLANMAK SAKINCALI MI?

İlk müslüman Türkler’in 14. yüzyıla kadar yazdıkları birçok eserde “Tanrı, Mevla, Hûdâ, İlah, Çalap, Allah, Rab” gibi Yaratıcı adları kullanılmaktadır. Bu adlardan “Mevla ve Hûdâ” Farsça kökenli, “İlah, Allah ve Rab” Arapça kökenli, “Tanrı ve Çalap” ise Türkçe kökenlidir. Bu adların hepsi, Yaratıcı’yı karşıladıkları için, Osmanlı‘nın kuruluş döneminde bile bu adların tümünün kullanılmasında sakınca görülmemiştir.

Yunus Emre “Suyun akar yalap yalap, / Böyle emreylemiş çalap.” sözlerini 1300′lü yıllarda söylemiştir. Başta Yunus Emre olmak üzere Mevlâna hazretleri, Süleyman Çelebi gibi nica İslam alimleri ve evliyaları Tanrı Teâla- tanrı sözcüklerini eserlerinde, deyişlerinde kullanmışlardır. Kim İslam’ı bunlardan daha iyi yaşadığını ve anladığını söyleyebilir? O hâlde by yüce şahsiyetlerin bile sakınca görmediği “Çalap” “Tanrı” sözcüğünü kullanmanın günah olduğunu düşünmek akla sığar mı? Dahası Türkiye Türkleri gibi Müslüman olan Azerbaycan Türkleri bugün Allah sözcüğü yerine “Tanrı” adını kullanmaktadırlar. Bu insanlara kafir mi diyeceğiz.

Tanrı adının kullanılmasının “günah” olduğunu söyleyen bazı cahil insanlar, “Allah’ın 99 adında Tanrı yoktur. Bunun için onu kullanmak günahtır.” diyorlar. Kargaların bile güleceği bu savunmayı çürütmek çok kolaydır. Nitekim “mevla ve hûdâ” sözcükleri de Allah’ın 99 adında bulunmadığı hâlde bunların kullanılmasında bir sakınca görülmemektedir.

Allah’ın 99 adından olmayan Farsça kökenli “hûda“, “mevlâ” ve “yezdan” sözcükleri, Farslar’ın (İranlıların) binlerce yıl önceki “zerdüştlük” (ateşperestlik) inancına ait sözcükler olduğu hâlde, Türk düşmanları bu sözcükleri kullanmakta hiçbir sakınca görmüyorken, Türkçe kökenli “Tanrı” ve “Çalap” sözcüklerine asla tahammül edemiyorlarsa bunun adı düpedüz TÜRK düşmanlığıdır!


Hakkında Kiye

24.02.1960 Çanakkale/Gelibolu doğumluyum. İlk ve Orta okulu ayrıca Ticaret Lisesini Gelibolu’da okudum ve bitirdim. Maddi imkansızlıklar ve buna bağlı olarak çalışmak zorundaydım. Kendimize ait olan Mahalli Gazetenin (Büyük Zafer) Yazı işleri Müdürü ve aynı zamanda editörlüğünü yaptım. Ayrıca Matbaa işleri ile ben ilgilendim. 1983 te Askerlik hizmetimi Gölcük’te D356 TCG Zafer Gemisinde tamamladım. 1985 yılında askeri Memur olarak göreve başladım 1986 yılında Gazetemizin sahibi Babam Sami Kiye şu an Gelibolu’da halen çıkarılmakta olan B. Zafer Gazetesini Gazeteci Recep Yüzüak’a satınca bu meslekteki kariyerimi sonlandırdım ve memurluk hayatına devam ettim. 2009 Nisan ayında emekli oldum. Ancak çok sevdiğim mesleğim olan Gazetecilik ve yazarlığı şu an fahri Gazeteci olarak Gelibolu’da mevcut Mahalli gazetelere yazarak sürdürmekteyim.

İlginize teşekkürler


Tayfur köyü antik Trakyen tahtı

Trakyen yarımadası Tayfur köyünde Trakyenlerden günümüze tarih

Çanakkale Trakyen yarımadası ( Thracian Chersonesos) Tayfur köyü mübadele Türklerinin Rumlardan kalma köyüdür. Kaya oyma Trakyen …


Çok yaşlı dut ağacı- Karainebeyli

Gelibolu Karainebeyli Kalaycı dede antik alanı

Kalaycı dede  antik alanı Gelibolu  Karainebeyli köyü Kara Nebi antik mezarlığı yakınındadır. Kalaycı dede  antik …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


 


*


Hakkında antikor