Terk edilmiş bir tarih, Horasan erenlerinden Dahi Mehmet Efendi Gelibolu Değirmen düzü tekkesi – dergahı – Soner Kiye

Ev / Genel / Terk edilmiş bir tarih, Horasan erenlerinden Dahi Mehmet Efendi Gelibolu Değirmen düzü tekkesi – dergahı – Soner Kiye

Terk edilmiş bir tarih, Horasan erenlerinden Dahi Mehmet Efendi Gelibolu Değirmen düzü tekkesi – dergahı – Soner Kiye

Gelibolu, Değirmendüzü bölgesinde dahi bir erenin büyük bir alana tarımsal çaşlışmalar yapıp insanları doyurduğu eser hizmet ettiği halkın ilgisini bekliyor….

İslamın öncü hizmetkarları buldukları önemli – şifalı su kaynaklarının olduğu yerlere tekkeler yaparak mütevazi kutsal yaşamla dergahlarını kurarlar..
Değirmen düzü bölgesinde şifalı bir suyun olması bu önemli tarihi başlatmıştır..
Kastamonu şifalı suyu bölgesindeki tekkenin müridi Dahi Mehmet Efendi Gelibolu Değirmendüzü bölgesindeki şifalı suyun olduğu yere tekkesini kurar

Dahi Mehmet Efendi dağlardan temin ettiği suyu sıralı havuzlarda toplayıp bunları hem tarımsal sulamada hemde değirmende un yapmakta kullanılacak bir yapı oluşturmuştur, günümüzde elde kalan eserler sadece taş eserlerdir.
Tekkede büyük kazanlarda hazırlanan aşlar insanları hiçbir karşılık beklemeden besleyen Dahi Mehmet efendi halkın ilgisinden yoksun tarihin sayfalarında kaybolmuştur hatta bununla da kalmayıp eseri tarihi eser kaçakçıları tarafından talan edilmiştir.
Bölgedeki yaşlı insanların anlatımlarında verdikleri bilgilere göre, yakın zamana kadar hizmetine devam eden bu bölge tarikatı bulunduğu yapının yıkılması ile kitapların toprak altında kalmasından dolayı zayi olmuştur..

Bir tarihi varlığı tanıtmaya çalışıyoruz..

Dahi Mehmet efendi dergahı panoramik resmi..

Dahi Mehmet efendi dergahı panoramik resmi üzerinde elde kalan taş eserler…

Dahi Mehmet efendi dergahı havuzları..

Dahi Mehmet efendi dergahı elde kalan çeşme yazıtları ve yeniden düzenlenmiş çeşmesi..

Dahi Mehmet efendi dergahı elde kalan yazıtları

“Bölgede yaşıyan Hıristiyan Rum vatandaşlar Atatürk dönemi mübadele antlaşması ile Yunanistan Müslüman Türkleri ile yer değiştirmiştir, daha önceki yerleşik Hıristiyan halkın bölgesinde rahatlıkla inançlarını yaşatan bu “bilgelik merkezi tekke”nin günümüz Müslüman Türk halkı tarafından harap halde terk edilmiş konuma gelmesi düşündürücüdür”..

Unutulmuş bir dahi, Dahi Mehmet Efendi Gelibolu’nun değirmen düzü bölgesinde tekrar yaşatılmayı bekliyor..
……………………………….

“Halvetiyye şeyhi Mehmed-i Dâğî’den Nev’îzâde Atâî (1045/1635) de eserinde bahseder. Âlî’nin menakıbında anmadığı bazı kişi ve yer isimlerinden bahsetmesi ve 1002 senesinden şeyhin vefatına kadar (1020) geçen olayları da anlatması, bu bilgileri değerli kılmaktadır. Gelibolulu Âlî’nin “Menâkıb”ından öğrendiğimize göre; Şeyh Dâğî, 944 (1537) senesinde dünyaya gelmiştir. Babası Pîr Âlî Halîfe, dedesi Sultan II. Bâyezid devri Halvetiyye şeyhlerinden Mevlânâ Köse Şemseddin’dir. İlk şeyhi, Şâbâniyye-yi Halvetiyye’nin kurucusu olan Kastamonulu Şâbân Efendi’nin (ö. 976/ 1569) özellikle onun için Gelibolu’ya gönderdiği halifesi, Alâeddin Efendi’dir. Gelibolu’nun bir kenar mahallesinde bulunan Çamlıca Câmii’nde uzun zaman bu şeyhle birlikte zikre devam eden Mehmed-i Dâğî, ikinci isme kadar yükselmiştir.”

“Şeyh Mehmed-i Dâğî, etrafında çoğalan insanlardan gördüğü rağbetten dolayı rahatsız olur ve sâkin bir yer arar. Böylece Eceabad yolu üzerinde bulunan Bâyezidli köyünün karşısındaki yüksek dağın eteğindeki bir taş kovuğunda uzun süre erbaînler çıkarır.”

“Ali’nin Şeyh Mehmed-İ Daği ile alakalı Menakıb’ı Londra’da British muzeum İndia Office Library and Records’da (Or. 12795) yazma bir mecmua içinde yer almaktadır”

……………………………….

kaynaklar
http://www.hbvdergisi.gazi.edu.tr/index.php/TKHBVD/article/viewFile/535/525
http://www.isam.org.tr/documents%5C_dosyalar%5C_pdfler%5Cislam_arastirmalari_dergisi%5Csayi01%5C107_113.pdf

Önemli not:
“Ahmed-i Dâ’i, 14. yüzyılın ikinci yarısıyla, 15. yüzyılın başında yaşamış olan, çok eser vermiş alim bir şairin Dai tanımı ile anılması günümüzde “dahi” ifadesi ile yapılan tanımlamadır.

Ahmed-i Dâ’i Germiyanlı’dır. Eserlerinden çıkan sonuç, onun Germiyan Beyi II. Yakub Bey, Osmanlı sultanlarından Emir Süleyman (1402-1410), Mehmet Çelebi (1413-1421) devirlerinde yaşadığıdır. O da Şeyhî gibi Germiyanoğulları hükümdarlarının himayesinde yetişmiş ve şehzadeler kavgasında I. Bayezid’in oğlu Emir Süleyman ‘ın tarafını tutmuştur. Çeng-name ve Ferahnâme eserlerini onun namına yazmıştır. Ahmed-i Dâ’i’nin bunlardan başka Ukûdü’lcevahir isminde bir lügati olup Demirtaşpaşazâde Umur Bey’in emriyle de Hafız Isfahanî’nin El-Tıb el- Nebevî’ eserine dair Kitâbüşşifâ Ehadisü’l Mustafa isminde bir tercüme yazmıştır. Ebülleysi Semerkandî’nin tefsirini de keza Türkçe’ye çevirmiştir. Bunların hiçbiri basılmamıştır.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Ahmed-i_Dai
http://turkoloji.cu.edu.tr/ESKI%20TURK%20%20EDEBIYATI/abdulbaki_cetin_mufredat.pdf ”
.

https://en.wikipedia.org/wiki/Hatim_al-Tai


Hakkında admin

İlginize teşekkürler


açık kaynak

Toplumları bilge yapan felsefe; “Açık kaynak” veya “Özgür çalışmalar”.

Yapımcılar tarafından anlaşılır ve yeni amaçlara uygun değiştirilebilir hâlinin gizli tutulmayıp açık, yani kullanılabilir hâlde …


çin saldırısı

Türk Bilimi İnternet yayınlarına Çin’den SİBER SALDIRI…

Çin İnternet üzerinden Türk Bilimi yayınlarına saldırı başlatmıştır…

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


 


*


Hakkında antikor