HEYBELİADA’NIN ‘TARİHİ KİMLİĞİ’ YANDI
Heybeliada’daki dünyaca ünlü sanatoryum önceki gece yandı. 84 yıllık bina, dört yıldır her türlü riske açık biçimde, kendi haline bırakılmıştı. Ancak adalılara göre yangın rant elde etmek uğruna kasıtlı olarak çıkarılmış olabilir.
Geniş arazi üzerinde, dik yamaçlardan denize bakan, çam ağaçlarının çevrelediği sanatoryumun temiz havası ince hastalığın ölümcül olduğu dönemlerde onlarca hasta için en iyi tedaviydi. Heybeliada Sanatoryumu, Cumhuriyet’in 1923 yılında ilanından bir yıl sonra Atatürk’ün emriyle, Rumlara ait binanın 16 yataklı hastaneye dönüştürülmesiyle kurulmuştu. Hastanenin efsanevi başhekimi Tevfik İsmail Gökçe’ydi. Temiz havanın yanı sıra bakım da tedavi sürecini hızlandırıyordu. Haftada 2 ton et tüketiliyordu. Henüz veremi yok edecek ilaç bulunamamıştı. Hastalığın uzun tedavi döneminde, hastalar Heybeliada’nın en güzel yerinde kurulu sanatoryuma getiriliyordu. Çoğu Anadolu’dan okumaya gelen öğrencilerdi.
Dirençsiz vücutları temiz havayla kendine geliyor, denize karşı manzarada üzerlerinde Sümerbank’tan alınan mavi beyaz çizgili pijamalarla gece yarılarına kadar derin sohbetlerde birbirlerinin hayat hikayelerini dinleyerek, dostluklar kuruluyordu. İsmet İnönü, Rıfat Ilgaz, Ece Ayhan sanatoryumun şifa bulan ünlüleriydi. Haftada bir kez düzenlenen moral günlerinde konserler düzenleniyor, film gösterimleri yapılıyordu. Sanatoryumun rehabilitasyon merkezindeyse işinin ehli ustalar, iyileşmeye başlayan hastalara meslek öğretiyordu. Sanatoryumdan çıkanlar üstüne bir de meslek sahibi oluyordu. Sanatoryumun umut ve acı dolu öykülerle dolu hikayesi 84 yıl sürdü…
DAHA ÖNCEKİ YAZILARIMIZDA ÖNEMLİ BİR TARİHİN BU GÜNKÜ HALİNİ YAYINLADIĞMIZ SAYFAMIZ
Harabe haline gelen terkedilmiş HEYBELİADA GÖĞÜS HASTALIKLARI HASTANESİ
GEZİMİZ SIRASINDA ÇEKTİĞİMİZ RESİMLERLE GELECEĞİ GÖRÜR GİBİYDİK
ALINTI HABER; BASIN
http://www.tayproject.org/haberarsiv200910.html