Tarım toplumu Türkler..ve Öküz-Ukus-Oğuz boyu-tamgası

Ev / Genel / Tarım toplumu Türkler..ve Öküz-Ukus-Oğuz boyu-tamgası

Tarım toplumu Türkler..ve Öküz-Ukus-Oğuz boyu-tamgası

.

.

.

.

Tarım coğrafyası Türklerin tarım toplumu olduğunu gösteren bir tarihi belgedir. Bu bölgedeki Turfan dünya tarım tarihine önemli bir örnek şehirdir.

Tarihteki medeni toplumlar tarım toplumlarıdır, tarım ürünleri insanoğlunun en büyük ihtiyacıdır..bu günkü sanayi ürünlerinin dahi çok büyük bölümü tarihte olduğu gibi, tarım ürünleridir.

.

TURFAN KAREZLERİ (sulama kanal-tünelleri) (MÖ.500)

Tarımsal ürünler çifçilikle uğraşmak demektir, çifçilik toprağı karıştırmak, ekmek ve toplamaktır..

Bütün bu işleri yapmak için tarihte daima hayvanlardan güç alınmıştıtr..

Tarım toplumlarının en önemli gücünü hayvan gücü oluşturur…en güçlü tarım hayvanı öküzdür..

.

Tarım toplumlarında beslenme ürünü olarak tüketildiğinde; ihtiyaçlar:

– Et ihtiyacı

– Süt ihtiyacı

– Yumurta ihtiyacı

.

Tarımda sosyal ihtiyaçlar için hayvanların kullanımı;

Yün ihtiyacı

Deri ihtiyacı

.

Tarımda beslenmek için kullanılan hayvanlar

– Büyük baş hayvanlar-öküz-bizon-geyik-deve

– Küçük baş hayvanlar-koyun-keçi

– Kümes hayvanları

.

Tarımda gücünden yararlanılan hayvanlar

– Öküz-bizon

– At

– Eşek

– Katır

– Fil

– Deve

.

Tarımda hem gücünden yararlanılan, hem yiyecek ihtiyacı olarak tüketilen hayvanlar..

– At

– Büyük baş sığırlar, manda-inek (bizon-öküz) deve

– Geyikler

.

İnsan hayvan ilişkilerindeki bu birliktelik tarih içersinde insanların hayvanlarına çok değer vermesini  ve onları kutsal saymasını oluşturmuştur.. Tarım toplumlarının bütün ihtiyaçlarında öküz-inek-bizon kullanıldığını görüyoruz, bu günkü tarım içinde bu değişmemiştir.

.

Oğuz-Ukus-Öküz-Buga-Boğa-Bizon lar tarihte birçok toplumda çeşitli değerlerle toplumda yerini almıştır.

UKUS (OĞUZ) – İSİS; AFRO ASİYATİK TARİHİNDE ÖNEMLİ BİR BAĞ….

.

Kutsal öküzler- “öküzü kutsal gören toplumlar”; “tarım toplumları”;

– Hindular; sadece sütünden yararlanıp bir “anne gibi değer veren ve hiç bir zaman etini tüketmiyen” toplum.

– Türkler ; ” etinden, sütünden ve gücünden yararlanan, hayvanı değerli bulan” tarım toplumu.

– Antik mısır-firavunlar;  “öküzü kutsal gören tarım toplumu”.

– Frigler- öküz kutsal bir hayvandır; “öküz öldürenin saban kıranın cezası idam”dır.

.

Öküzü öldürmeyi kutsal gören toplumlar; öküzün kutsal olmasına karşı gelen, kabul etmiyen toplumlar;

– İspanyollar ;  “öküzle savaşıp onu öldürmeyi”  kural-gelenek olarak devam ettiren toplum.

İspanya’da yapılan bu boğa güreşinde; boğa matador-güreşçi karşısında üstün gelmiş, matador-güreşçi ise yenilmiştir…yenilen matador-güreşçi boğaya teslim olmuştur, herkez boğanın güreşçiyi öldüreceğini sandığı halde, boğa güreşçiye dönerek böğürmüştür ve onu bağışlamıştır…bu olaydan sonra…güreşçi bir daha hiçbir şekilde boğa güreşi yampamak üzere güreşçiliği bırakmıştır…bu ” insanlığa;  bir boğanın insanlık dersi vermesi”dir…

.

Adını Öküz(TARIM) toplumu koyan milletler; Tarım milletleri;

– Ukus-Öküz-  Oğuz Türk boyu

– Bizon Tion- Doğuroma antik toplumu

– Tra Bizon – Güneydoğukaradeniz antik merkezi

.

TÜRK DÜNYASINDA BOY GENLERİ TAMGALAR-Taşınan Bilim-Kültür Genleri-Antik Boy’lar Tamgaları

.

Bizon-Boga-Ukus-Öküz-Oğuz tamgaları;

– Baş

– Boynuzlu baş

– Boynuzlu ve boynuzların arasında dünya-ay-güneş tamgası başı

.

Oğuzlar, Oğuz Kağan Destanı’na göre 24 boydan ve Kaşgarlı Mahmud’un Divânu Lügati’t-Türk eserine göre 22 boydan oluşan Orta Asya kökenli en kalabalık Türk boyu. Günümüzde Türk nüfusunun çoğunluğu Oğuz boyundandır.

.

630’da ilk Göktürk devletinin zayıflayıp Çin kontrolü altına girmesiyle tekrar birleşmeye başlamışlarsa da İkinci Doğu Göktürk Devleti kurulunca fazla direniş gösteremeden tekrar egemenlik altına girdiler (7. yüzyıl sonları).

745 yılında İkinci Doğu Göktürk Devleti de yıkılınca batıya ve Çin’e göçmüş birçok Oğuz Boyu da Ötüken’e geri dönerek Kutluk Bilge Kağan’ın kurduğu Uygur Devleti çatısı altında birleşti.

Altayların batısındaki ve Tanrı Dağları bölgesindeki Oğuz toplulukları ise Gök Türklerin batı kolu olan Türgiş ya da Türkeş Kağanlığına bağlı olarak varlıklarını sürdürdüler.

760’lı yıllarda bölgeyi ele geçiren Karluk boyunun kurduğu devlette yer aldılar.

Bu boyun öncülüğünde Yağma ve Çiğil boylarının da katılımıyla kurulan Karahanlı Devleti içinde Oğuz boyları da vardı.

Hazar Denizi’nin doğusunda Oğuz Yabgu önderliğinde ilk devletlerini kurdular.

Antik Oğuz mezarından çıkan önemli eserler ve Antik Oğuz Türkleri’nin izlerini Tus şehrinde görmek.

840 yılında Uygur Devleti Kırgızlar tarafından yıkılınca Oğuzların asıl büyük göçü başladı ve Asya’nın dört bir tarafına ama daha çok kitleler halinde batıya göçtüler ve öteki kandaş boylarla birleştiler.

1000 yılında Kıpçaklar tarafından yıkılan bu devletten sonra Oğuzlar ikiye bölündü, bir kısmı kuzeye giderek bugünkü Kırım, Kazak, Bulgar ve Tatarların atası oldular; bir kısmı da Selçuk Bey önderliğinde güneye indiler, İslamı kabul edip İslâm orduları hizmetine girdiler. Doğu’daki Oğuz kitlelerinin tarihi başka yönde gelişti.

1038 Oğuz kitleleri içinde Kınık boyundan olup ataları Selçuk’un adından ötürü Selçuklular olarak anılmaya başlayan bir kol Tuğrul Bey önderliğinde 1038 yılında Irak ve İran’da Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nu kurdu. Etrafta dağınık yaşayan diğer Türk boyları da bu İmparatorluğa katıldı.

1040’da Merv yakınlarındaki Dandanakan Savaşı’nda Gaznelileri yendiler.

1141 Selçuklu egemenliği İran, Horasan, Merv, Irak, Suriye, Güney Kafkasya ve Anadolu’da bir asırdan fazla sürdü. Son büyük sultanları Sencer’in 1141’de Semerkant ile Buhara arasında bulunan Katavan mevkiinde Moğol kökenli Karahıtaylılar’a yenilmesi ile devlet çözülmeye başladı.

1153’te kuzeydoğudan gelen Karahıtaylar ve Karluklar tarafından imparatorluk yıkılınca Oğuzlar dağıldı. Dağılan bu boyların kimi Harzemşahlara bağlandı, kimi Horasan’a, Kirman’a göçtü , kimileri de daha batıya gidip Irak’a, Suriye’ye yerleşti,  kimileri de Anadolu Selçuklu Devleti ‘ne katıldı. Bunlardan sonra kurulan Akkoyunlu, Karakoyunlu, Safevi Devletleri, Alemdarlar, Anadolu beylikleri, Osmanlı İmparatorluğu, Suriye, Irak ve Azerbaycan’da çeşitli beyliklerde de Oğuz Kağan Destanı mevcuttu.

alıntı; http://tr.wikipedia.org/wiki/Oğuzlar

ADANMIŞLIK; ÖKÜK TÜRÜK-UKUS-OĞUZ:

Antik Oğuz miğferi;

Bu miğfer bir “yöneticiyi koruma görevlisinin miğferi”dir

– En üstteki mızraklı baş bir “asker-ordu mensubu olduğu”nu göstermektedir

– Mızraklı baştaki boynuzlar “orduya adanmışlığı” ifade eder

– Miğferdeki büyük boynuzlar; “bu yöneticiye adanmışlığı” göstermektedir

Görülen odur ki; “bu miğferi takan kişi bir yöneticinin korumasıdır” ve “korunan bu yönetici kendini orduya adamış bir yöneticidir”.

Bu miğfer bir mezardan çıkmıştır ve bu mezarda bu “miğferle birlikte; mızrak, bir madeni koruma elbisesi, bir oğuz asası ve bir kalkan” çıkmıştır.

BU GÜN TÜRKLER ARASINDA KULLANILAN ÖKÜZ; İğdiş edilmiş boğa demektir.

İğdiş edilmiş olması demek; adanmış demektir, yani hayatını hizmet için ADAMIŞ-adanmış, demektir.

Hıristiyan dinindeki rahip ve rahibeler evlenmezler…İslamiyet dininde bluğ çağı günahların başladığı dönemdir , bluğ çağına ermemiş insanlar günahsız insanlar olarak tanımlanır, çiflerin bir araya gelmesi günah işlemektir..

Günümüz sosyal toplumları az evlat sahibi olup evlatlarına kendilerini adarlar…çüknü bu günkü toplumsal yaşamda çocukların toplum içersinde yer edinmeleri için, hem mali hemde emek isteyen bir güce ihtiyaçları vardır..

Oğuz Türkleri inançlı bir millettir, kendisini inançlarına adıyan bir millettir, hem tarım toplumu hem kendini inançlarına adamış olan bir millettir…BU YÜZDEN BOYNUZLARIN ARASINDA GÖRÜLEN AY-YILDIZ TAMGASI;   “AY-YILDIZ İNANCINA ADANMIŞ”   İFADESİ TAŞIR….

Oğuzboyu  tamgalı boynuzlu osmanlı miğferi; miğferde öküz boynuzu dikkat çekicidir, Oğuz boyu Türkleri bir tarım toplumudur, göçebe değildir, Orta Asya Tarım bölgesindeki Turfan bölgesinden gelmişlerdir, göktürk yazıtlarında adı UK UZ okunmuştur, bu kelime zaman içersinde OĞUZ olarak değişikliğe uğramıştır.

Osmanlı miğferi;

Bu miğferde Oğuz-“adanmışlık tamgası” yok, büyük ihtimal bunu kullanan kişi Osmanlı ordusunda Oğuz olmayan, “devşirme bir askere ait”.

.

Osmanlı Oğuz devleti olan Selçukluların devamı-“Kayı boyu’dur, bir Oğuz devleti’dir, buna rağmen  Osmanlıda bir dönem Oğuzlar kötü bir imaj ile küçümsenmiştir.

Dönemin saray edebiyatçısının “Oğuz Türkleri hakkındaki yazısı ibret vericidir.

.

Osmanlıda bir dönem Milliyetçilik yasaklanmış, “Milliyetçi Türkler” cezalandırılmıştır, bu dönem “Osmanlının yıkımı’nın başladığı dönemdir, Osmanlı son dönemlerinde “Milliyetçiliği bir milletin yaşaması için en önemli bilinç” olduğunu farketmiş ve 1912 yılında padişahın fermanı ile “bozkurt tamgalı Türk ocakları kurulmuştur” ve başına “padişah fermanı ile Başbuğ tayin edilmiştir”.

“Osmanlı aydını..Mütercim Ahmed Âsım(d. 1755 – ö. 1820)ın . ise  “Oğuz”  kelimesi için,  bir tanımı vardır..”elinden iş gelmeyen”..(bu tanım, Oğuz boyu İmparatorluğundaki bir yazarın ve İmparatorluğun büyük hatasıdır) ..Evliya Çelebi Seyehatnamaesinden seçmeler-sayfa 16″

Osmanlı;  öküz arabası..1870 yılındaki bu öküz arabası zamanın değerli bir taşıma aracıdır…..

.

OĞUZ KAĞAN DESTANI ; Türklerin önemli bir destanıdır..

Bu destanda Oğuz isminin verildiği yazılmıştır…ve  Oğuz isminin resmi Öküz resmidir…

Orijinal metindeki alıntı..bu resimdeki önemli tamgalar;

– Öküz tamgası Tarım toplumu tamgasıdır; Oğuz destanı Tarım Türklerinin- dünya antik Tarım coğrafyasındaki kültürünü anlatmaktadır.

– Oğuz destanı Tarım bölgesindeki Türklere-Uygur Türkleri ne aittir, bu destanın orijinal hali antik uygur yazısı ile yazılmıştır.

– Öküz resmindeki Turkuvaz rengi bu gün Uygur Türklerindeki bayrağın rengidir.

Kuzey afrika kültüründeki tamga-tanit(OXHİDE)

.

DEDE KORKUT HİKAYESİ; Dirse Han Oğlu Boğaç Han …

Çocuk büyüdü, gürbüz bir delikanlı oldu. On beş yaşına gelince, Bayındır Han’ın yiğitleri arasına karıştı.

Bir gün arkadaşları ile otururken, Bayındır Han’ın üç kişinin sağ yanından, üç kişinin de sol yanından, demir kazıklarla zor zaptettiği boğası, bunların elinden kurtulup sağa sola saldırmaya başlayınca, herkes kaçmış, Dirse Han oğlu ortada yapayalnız kalmıştı. Boğa üzerine hücum edince, yumruğu ile alnının ortası­na bir tane yerleştirdi, boğa kıç üstü yere devrildi. Kalkıp hücum etti, akıbeti aynı oldu. Sonunda, oğlan boğayı yendi. Bıçağı ile kafasını kesti. Böyle bir yiğitlik görülmemişti.

Dedem Korkut geldi, oğlanla beraber babasının yanına gitti, boy boyladı, soy soyladı, oğlanın adı “Boğaç” olsun dedi.

.

Oğuz han-Oğuz kaan-Boğaç han destanlarının özü Boğanın gücünün çok yüksek olması ile özleştirilmiştir…öyleki bu gücü yenebilen insanın olamıyacağı anlatılmaktadır…ve boğayı yenebilen insanın;  yönetici olabilecek gücü olduğunu anlatmışlardır…bu ifadede yönetici olabilecek insanların çok büyük güçlerinin olması gereğini de anlatmaktadır…

Türk destanlarında benzer birçok örnekler vardır…

.

Yukardaki  kitapçıktaki bir yazı satırı…Evliya Çelebi  “Oğuz”  kelimesini  “saf”  manasında kullanıyor…(ıh 141) ..(saf tanımı; has, özelliğini kaybetmemiş, iyi anlamlarındadır)..sayfa 15

Osmanlı aydını..Mütercim Ahmed Âsım(d. 1755 – ö. 1820)ın . ise  “Oğuz”  kelimesi için, başka bir tanımı vardır..”elinden iş gelmeyen”..(bu tanım, Oğuz boyu İmparatorluğundaki bir yazarın ve İmparatorluğun büyük hatasıdır) ..sayfa 16

.

TÜRKİYE’YE YERLEŞMİŞ OLAN 24 OĞUZ BOYU

.

Marko Polo gezgini kayıtlarında Cengiz Hanın otağını çeken öküzler…

Fatih sultan Mehmetin toplarını  öküzlere taşıtması.

Bu resimler; öküzlerin “çok güçlü yük çekici” olduğunu gösteren önemli tarihi bir kayıttır..

ANTİK TARIM TOPLUMLARININ  “EN ÖNEMLİ GÜCÜ ÖKÜZ “DÜR

İndus bölgesi antik belgeleriinde Öküz kabartmalı yazıtlar..

Duvar resimlerinde öküz.

.

İran antik kültüründe öküz-ox tamgaları

Bizon-Boga-Ukus-Öküz-Oğuz boyu TÜRKLERİN TARIM BOYU TAMGASI dır…

Başka hiçbir milletin Tarım Havzası diye antik bir TARIMSAL yaşam alanı yoktur….

.

Hristiyanlık dinine göre Rahiplerin ve Rahibelerin evlenmesini tanrı yasaklamıştır. Onların tek amacı tanrıya hizmet etmektir.

.

Hindistan’da tek öküz ile yapılan tarım.

devam edecek….

 

 

 

 


 

 

 

 

Hakkında admin

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İlginize teşekkürler

 

 

 

 

Tayfur köyü antik Trakyen tahtı

Trakyen yarımadası Tayfur köyünde Trakyenlerden günümüze tarih

Çanakkale Trakyen yarımadası ( Thracian Chersonesos) Tayfur köyü mübadele Türklerinin Rumlardan kalma köyüdür. Kaya oyma Trakyen …

 

 

 

 

Çok yaşlı dut ağacı- Karainebeyli

Gelibolu Karainebeyli Kalaycı dede antik alanı

Kalaycı dede  antik alanı Gelibolu  Karainebeyli köyü Kara Nebi antik mezarlığı yakınındadır. Kalaycı dede  antik …

 

 

 

 

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


CAPTCHA (Şahıs Denetim Kodu) Resmi

Resmi Yenile

 

 

 

 

 


*


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hakkında antikor