“Siz Deli Aydın’ı tanıyormusunuz?”
Siz, Deli Aydını tanıyor musunuz? Tanımıyorsanız eğer ben sizinle tanıştırırım.
Albert Einstein‘ın bir resmi
Matematik dalında alim bir kişi idi. Beton fabrikasında, Baş mühendis vazifesinde çalışıyor idi. Sovyetler birliği dağıldıktan sonra, Deli Aydın işini kaybetti. Sonra ailesini kaybetti, daha sonra aklını kaybetti. matematikten sorunum olduğu zamanlarda ona gider sorardım. sorumu bir dakika incelerdi. meseleyi hemen çözerdi, çok konuşmayı sevmez idi, amma söylediklerini unutmuyorum, hala aklımda yeri var.
“Taş at! Biz küçüğüz, taşlarımız da küçük. Gözyaşlarımız sulara taş atsa, o taş kadar günahsız olamayız. Hepimiz suçluyuz..”.
Atamızın kül tablasından çaldığımız izmaritler kadar küçük idi aklımız, düşüncelerimiz. Anlayamıyorduk… Seyyar tiyatronun köyümüze geldiğini duyduğumuz zaman annemizin kenara sakladığı parayı çalıp filim seyretmeye giderdik. Seneler sonra aklım başıma geldi. Üniversitede okumaya başladığımda hocamızdan duyduk ki bu sanat eserleri insanları güdüleyen mesajlarla oluşturulmuş. Gözümüz göre göre beynimizi programlayarak bizi yönettiler, şimdide bu durum devam ediyor.
Ne yapalım da çocuklarımızı bu durumdan koruyalım.? Hangi çizgi filmini seyrediyor isek muhakkak sahte bir kahraman eline silahı almış ortalığı yıkıyor, savaş ve ölüm….savaş..savaş.. ne ise..sonu ölüm. Sonra da bütün dünyaya bar – bar bağırıyorlar – “Filistinli çocuklar İzrail tanklarını taşlıyor!”
OrtaDoğu’daki malum olaylar aklıma geldiğinde, hemen deli Aydın’ı hatırlıyorum. bir zamanlar deli Aydın doğruyu mu söylemiş idi? Evet…
Eğer bir çizgi filminin alt yapısında, çocuklar için cinsel (Bondage sex. “esarət”) aşılanırsa o çocuk “büyümeyecek”. Büyüse de, “taş” atacak; İsrail tanklarına, Fransa matbaalarına.. Evet, esaretten kurtulmanın tek yolu budur… (?!)
Ola bilsin ki taş bizim “çocukların” eli ile atılıyor. Amma o taşı o ellere kimler verdi? – cinsel içerikli filimleri en çok da Müslüman ülkelerine yayan batı devletleri.
Ben taş atmaya kesinlikle karşıyım. İslamı aydınlatacak Enstitüler açılmalı, ilmi merkezler olmalıdır, bu işler Arap zenginlerin parası ile yapılmalı…
Batılı efendiler bizi araştırıyor. Hislerimizi denetliyor, hırsımızı ölçüyor, tecrübe sahibi oluyorlar. Gerektiğinde bilgilerine dayanarak hareket edecekler. Nasıl karşılık verdiğimize bakıp teşhis koyuyorlar- manevi değer tanımlarımız farklıdır. Doğrusu kıskanıyorlar, kıskanmasın da ne yapsınlar?. Nede olsa mahalleden geçen tanımadığımız hanımların namusuna sahip çıkan Müslüman erkekler, kendi karısıyla cinsel içerikli görüntülerini mehşur olmak için yayan Avrupalı erkeklerden farklıdır.
İyi ki hatırladım, size de hatırlatayım – Kaddafi Birleşmiş Milletler Teşkilatının toplantısında böyle demiş idi:
“Afrika’da, toplu şekilde ucuz topraklar satın almayı durdurun!”
Fransa’da, Afrika’da’ki evlerini değer – değmeze satıp yaşayan yüz binler le muhacir var. Peki onların akıbeti ne olacak? İşsizlik, ev – eşiksiz, yurt – yuvasız kalmak, daha sonra yakınlardan imtina etmek, sonrada deli olmak….
Biz ne desek de, ne yapsak ta , kara katır gibi damgalıyız – “İslamcı teröristler” “Deli Aydın” doğru söylüyormuş demek ki, “Gözyaşlarımız sulara taş atsa, o taş kadar günahsız değiliz.”
Elçin Aslangil
not;
Konuda bahsi geçen “Deli Aydın” Azerbaycan’da yaşamış 15 yıl önce intihar etmiş aydın bir bilgedir.
Etiketleraydın Bilim deli deli aydın islam
İlginize teşekkürler
Türk Ticaret Tarihi
Ticaret tarihinin en önemli insanları gezgin-seyahat eden kaşifler’dir..bu kaşifler yeni yerler ve yeni medeniyetler arasında …
Asya’ya hükmeden imparator… Kubilay Han 1215-1294 ve tarihe yazdırdıkları..
Kubilay Han (d. 23 Eylül 1215 – ö. 18 Şubat 1294) Moğol İmparatorluğunun kağanı, aynı …