TARİHTEN BİR ATSIZ GEÇMİŞ…(12 Ocak 1905; Kadıköy, İstanbul – 11 Aralık 1975, İstanbul)
.
AY İSLAMİYETİN VE TÜRKLERİN TAMGASI
KURT TÜRKLERİN TAMGASI
AT; TÜRK MİLLETİNDE KENDİNE EN YAKIN YARDIMCI; TÜRK MİLLETİNDE AT İNSANLARA O KADAR YAKINDIR’Kİ ÖLDÜKLERİNDE AYNİ MEZARA ATLARINI’DA GÖMERLER.
TÜRK MİLLETİNDE AT İSMİ; Bu yüzden Türkler bu ismi ad olarak evlatlarına verirler.
HÜSEYİN NİHAL ATSIZ böyle bir ATA sevgisi olan bir ailede doğan ve çağının gereği ATA sevgisiyle dolan, yaşayan bir kişidir.
Yaşadığı yerde ve Tarihte Milli Haraketler’in yoğun olması nedeniyle Milli duyguları, buna bağlı olarak çalışmaları, hatta bu çalışmaları yüzünden yaşamındaki zorlukları-mahkumiyet zamanları olan bir insan.
Bilim gözüyle baktığımızda yaşadığı hayatını şöyle tanırız.
-Ailesi ve Nihal Atsız
-Yaşadığı Devir ve Nihal Atsız
-Yaşadığı Ülke ve Nihal Atsız
-Nihal Atsız’ın yaptıkları
.
NİHAL ATSIZ AİLESİ
Çiftçioğulları ailesinin tesbit edilen ceddi 19. asrın başlarında yaşadığı tahmin edilen Ahmed Ağa’dır. Ahmet Ağa’nın İsmail, Süleyman, Hüseyin ve Şakir adlı dört oğlu olmuştur. İsmail Ağa’nın çocukları Midi’den, Yozgat’ın Akdağ Madeni kazasının Dayılı köyüne göçmüşlerdir. Şakir Ağa’nın evladı olup olmadığı bilinmemektedir.
Ahmet Ağa’nın üçüncü çocuğu olan Hüseyin Ağa (1832 – 1894) ise 1850-1852 şıralarında Deniz eri olarak Istanbul’a gelmiş, okumayı ve yazmayı asker ocağında öğrenmiş, askerliğinin nihayetinde de teskere bırakarak Donanma-yı Hümayun’ da kalmış ve makina önyüzbaşlığına Çarkçı Kolağalığı’na terfi etmiştir.
Hüseyin Ağa’nın eşi Emine Hayriye Hanım’dır. İki çocukları olmuştur. Nevber Hanım ile Mehmet Nail Bey (1877- 1944). Mehmet Nail Bey de Osmanlı Donanması’na girmiş ve Deniz Kuvvetlerinde Deniz Güverte Binbaşılığı’ndan emekli olmuştur.
Nejdet Sançar’ın ağabeyidir. Yağmur Atsız ve Buğra Atsız’ın babasıdır.
.
YAŞADIĞI DEVİR VE NİHAL ATSIZ
.
1900 Yılları Hıristiyan’lığı yaymak için Hıristiyan Milletleri’nin birleşerek birlik olması ve büyük güç oluşturması ile oluşan yıllardır, ve bu yıllar Osmanlı’nın yıkım yıllarıdır, Hıristiyan Dünyası Hıristiyanlığı yaymak için Osmanlı’yı yıkma kararı vermiş ve bunu yapmak için bir araya gelmiştir.
Osmanlı Devleti ; Milleti’ni korumak için her yönde savaş halindedir.
Avrupada’ki bu oluşum Milletler’in içersindeki Milli Haraketler’i oluşturup İmparatorluklar’ın yıkılmasını sağlamaya çalışmaktadır, bu sebepten zamanın Avrupa’lı olmayan İmparatorluklar’ın içersindeki Milletleri parçalara bölme çalışmaları yapmaktadırlar.
Osmanlı içersindeki MÜSLÜMAN VE TÜRK Olmayan Milletler; Avrupa’da oluşan Hıristiyan Birliği ile çalışmaktadırlar.
Bu haraketler Osmanlı Tebaasında bir Milli Uyanış oluşturmuştur. Yok olmaktan kurtulmanın çaresinin Milli Birlik’te olduğu geçte olsa anlaşılmıştır.
Osmanlı’nın Milli Oluşumlar’ındaki çalışmalardan biridir Nihal Atsız Ailesi
Nihal Atsız o Aile’nin ve o Devrin oluşturduğu bir Milli Ruhlu İnsandır
.
YAŞADIĞI ÜLKE VE NİHAL ATSIZ
BİLİNDİĞİ GİBİ İSTİKLAL SAVAŞI BİR MİLLİ VAR OLMA SAVAŞIDIR. OSMANLININ İÇİNDEKİ MİLLİ BİRLİK OLUŞUMUNUN YAPTIĞI BİR SAVAŞTIR
ÜÇ KITA’YA HAKİM OLAN BİR İMPARATORLUK’TAN KÜÇÜK ASYA’YA SIĞMIŞ BİR YENİ DEVLET OLUŞTURULMUŞTUR
İmparatorluk’tan küçük bir Ülke’ye dönüşün sebeplerini bilen yeni Milli Halk var olmanın Milli bir yaşam olduğu bilincindedir.
Fakat yıllarca çok Milletlerden oluşan bir yeni ülkede azda olsa karışık bir halk vardır.
Büyük bir insan ve toprak kaybı veren yeni devlet TÜRKİYE CUMHURİYETİ Milli İnsanları’nın yanında, Milli düşünmeyen insanlarında var olması ile Ülkede iki düşünce hakimdir.
Bir kısım insan Osmanlı’nın “Üç Kıta’da” var olduğunun vede yine bu insanlarla ayni ilişkilerin eskiden olduğu gibi devam edilmesi gerektiğini savunmaktadır, Osmanlıcılığın Çok Uluslu olduğunu ve yine Çok Uluslu bir Devlet olarak devam etmesi gerektiğini istemektedirler, halbuki Osmanlı’yı Hıristiyan Birliği Avrupa Birleşik Devletleri parçalamış ve içersindeki Milli duygulu insanlar bir KURTULUŞ SAVAŞI vererek yeni Devlet oluşturmuşlardır, buna rağmen Ülke içersindeki bir kısım insanlar bu durumu dikkate almamaktadırlar.
Yeni Ülke’nin içersindeki büyük bir kısım ise Milli Çalışmalar’ın devamından yanadır, bunlardan biride MUSTAFA KEMAL dir, Mustafa Kemal birçok demeçinde “Avrupa’lı insanların hiçbir zaman dost olamıyacağını” ve yeni devlet ” TÜRKİYEnin Avrupalılarla herhangi bir anlaşma yapmamaları”nı defalarca dile getirmiştir. Eğer Avrupalılar’la bir anlaşma yapılırsa Avrupalılar’ın muhakkak eşit davranmıyacakları’nı daima kendi kazançları için anlaşma yapacaklarını, Avrupa’nın bir Adaletli Anlaşma geleneği olmadığını söylemlerinde Yeni Ulusu’na anlatmıştır.
ATATÜRK’ÜN SAĞLIĞINDA TÜRKİYE CUMHURİYETİNDEKİ İKİ PAKT-BİRLEŞİK ANLAŞMA VARDIR
-BİRİNCİSİ: OSMANLI PADİŞAHI’NIN YAPMAK İSTEDİĞİ HALDE YAPAMADIĞI ANLAŞMA OLAN “BALKAN PAKTI’”DIR; Bu anlaşma Osmanlı’nın çekildiği eski topraklarında ilişkilerin yeniden oluşmasını sağlamak ve bir birlik oluşturmaktır.
-İKİNCİSİ: SADABAT (ASYA-ORTADOĞU ) PAKTI’DIR; BU ANLAŞMA OSMANLI’NIN YAPAMADIĞI “DOĞU BÖLGESİ BİRLEŞİK HARAKETİ” PAKTI’DIR; Bu anlaşma Avrupa Hıristiyan Ülkeleri’nin Asya’ya girmesini önlemek için yapılmış bir anlaşmadır, Asyadaki Türk Millietleri’ni korumak için yapılmıştır.
Bütün bunlara rağmen ATATÜRK’ÜN ÖLÜMÜ ile tamamen aksi yönde karalar alınarak MİLLİ FELSEFE yönetimi Yeni “Milli Devlet TÜRKİYE de yok edilme çalışmaları” başlatılmıştır.
Bu yeni Milli Felsefe’yi yok eden çalışmalar karşısında tekrar Milli Düşünce’li insanlar bir araya gelip “karşı koyma haraketleri” başlatmışlardır, bunlardan biride HÜSEYİN NİHAL ATSIZ ve fikrini destekliyenlerdir.
.
NİHAL ATSIZ’IN YAPTIKLARI:
.
– NİHAL ATSIZIN AİLE GELENEĞİ VE EĞİTİMİ;
NİHAL ATSIZ AİLESİ Osmanlı Asker Ailesi dir, OSMANLI DENİZ SUBAYLARI’DIR
– NİHAL ATSIZIN OKUL EĞİTİMİ
İlköğrenimini Kadıköy’deki çeşitli okullarda
orta öğrenimini Kadıköy ve İstanbul Sultanilerinde (İstanbul Lisesi) yaptı.
Buradan mezun olunca Askerî Tıbbiye’ye yazıldı.
4 Mart 1925 tarihinde 3. sınıf talebesiyken Askeri Tıbbiye’den çıkarılmıştır.
Haziran 1925 üç ay kadar Kabataş Erkek Lisesi’nde yardımcı öğretmenlik yapmıştır
1926 yılında İstanbul Dârülfünûnu’nun Edebiyat Fakültesinin “Edebiyat Bölümü”ne ve İstanbul Dârülfünûnu’nun yatılı kısmı olan Yüksek Muallim Mektebi
1930 yılında Edirneli Nazmî’nin divanı üzerinde mezuniyet çalışması yapmıştır (‘Divân-ı Türkî-i Basit, Gramer ve Lügati’)
1930, 111 s. Türkiyat Enstitüsü Mezuniyet Tezi, no 82). Aynı yıl Edebiyat Fakültesi’nden mezun olmuştur.
25 Ocak 1931’de Atsız’ı kendisine asistan olarak almıştır.
13 Mart 1933 tarihinde Atsız’ın üniversite asistanlığına son vermiştir.
– RIZA NUR VE NİHAL ATSIZ;
Rıza Nur’un mânevî oğludur
– TURANCILIK ÇALIŞMALARI
ATSIZ MECMUA, ORHUN DERGİSİ
– MEZARLARDAKİ ERMENİLER TARAFINDAN TOPLU HALDE ÖLDÜRÜLEN TÜRKLERİN TANIMLARI
Mezarlardaki kafataslarının şekillerinden Milliyet Kimlikleri’ni araştıran bir bilimcidir, bundan dolayı ona karşı çıkan insanlar kendisine kafatasçı demişlerdir, halbuki AMERİKA DÜNYA MİLLETLERİ,NİN KEMİK ŞEKİLLERİNİ ARAŞTIRMIŞ VE DÜNYANIN GEN HARİTASINI ÇIKARMIŞ OLMASINA RAĞMEN ( BUGÜN HALA NİHAL ATSIZA KAFATASÇI DİYENLER ) AMERİKA HAKKINDA HİÇBİR KÖTÜ TEPKİ GÖSTERMEMİŞTİR
– İKTİDARI-YÖNETİMİ TENKİT VE İTİRAZ YAZILARI
ONUN YAPISINDA KORKU YOKTUR; YANLIŞ BİLDİĞİ VE HAKSIZ GÖRDÜĞÜ HER ŞEYE TEPKİSİNİ KOYAR İTİRAZINI BİLDİRİR BİR İNSAN OLARAK TARİHTE YAZILMIŞTIR.
– ROMANLARI
-ÖYKÜLERİ
– ŞİİRLERİ
HÜSEYİN NİHAL ATSIZ’I ANLATMAK ÇOK ZORDUR
HER İNSAN GİBİ O DA BAZEN TAKDİR, BAZEN TENKİT BAZENDE TEVKİF-CEZA ALMIŞTIR.
YAŞAMI İÇİNDE KARŞILAŞTIĞI VE KARŞI KOYDUĞU O KADAR ÇOK ŞEY VARDIR Kİ ONU İNSANLAR ZAMAN ZAMAN ANLAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKER
http://tr.wikipedia.org/wiki/Nihal_Atsız
.
TARİHİ TURANLI-HUN-TÜRK-MACAR MİLLETİNİN
EBEDİYEN YAŞAYACAK KARDEŞİ!…
Vatansız bir Macar mültecisi olarak,devlet başkanının da imzalamış olduğu hükümet kararnamesi gereğince Türkiye’ye geldiğimde;N.ATSIZ kardeşime haber vermeden ve şahsen tanımak maksadı ile kendisini ziyarete gittim.Hun-Türk-Macar kardeşliği hakında muhtelif gazete ve mecmualarda çıkan makalelerimi okumuş olması dolayısıyla beni öz kardeşi gibi açık kollarla kabul etti.
N.ATSIZ’ın yanında kendimi yalnız kardeş Türkiye’de değil;aynı zamanda kendi vatanımda ve ılık kanım kadar öz bir kardeş nezdinde imişim gibi hissettim.Gecenin geç saatlerine kadar karşılıklı görüştük ve bu vesile ile kendisinin eski çağlar tarihindeki derin bilgisine hayran oldum ki bunu asla unutmayacağım.
Daha sonraları ise merhum eşim ile birlikte muhtelif vesilelerle ziyaretine gitmiştik.Lise öğretmeni olan eşim çok çekingen yaratılışta olmasına rağmen,N.ATSIZ’ın yanında, benim gibi o da kendisini öz bir kardeşin evinde hissetti.Gecenin geç saatlerinde vedalaşırken bahçeye çıkıp,Macar Milli renkleri olan kırmızı-beyaz-yeşil renklerden bir çiçek demeti hazırlamış,kardeş Macar ANNESİNE gözleri yaşararak hediye etmek suretiyle de Turanlı Ruh Kültürü’nü ortaya koymuştu!
Teklifim üzerine,1910 yılında kurulan ve halen Arjantin’de,Buenos Aires’te bulunan Turan Akademisi’nde ebedî üyelik beratını aldı.
N.ATSIZ,büyük bilgin ve tarihçi olarak takdir zımmında ne aldı?Nobel mükafatı mı?Şeref doktora payesi mi?Veya fahri üniversite profösörlüğü mü veya bununla ilgili ödemeler mi?
Hayır!..Kendisine hapishanenin loş hücresi layık görüldü!.N.ATSIZ,temayüz eden derin vukufu ile tarihi hakikati yazma cesaretini gösterdiğinden hapse atıldı.Hapsedilmesi sebebiyle Turan Akademisi,affı için müracaatta bulundu.Nihayet geç de olsa affedildi;ancak artık ruhen ve bedenen çökmüştü.Bunun neticesinde kalp sektesinden öldü…
Bir tek tarihi Hun-Türk-Macar kardeşi kalsa da,N.ATSIZ’IN Turanlı İnce Ruh Kültürü,öğretimi ve tarihle ilgili ilmî çalışmaları,çağdaş Turanlı-Hun-Türk-Macar Tarihinin sahnesinde ebediyen yaşayacaktır!
Profösör İmre von TAHNT
Macar Kraliyet Askeri Akademisi
Sabık Ord.Profösörü
Macar ”ARPAD” ,Filoloji Akademisi ve Turan Akademisi
Asli Üyesi ve Başmüşaviri
.
Tarihin yazdığı bilgiler Hüseyin Nihal Atsız’ın ailesinin ona verdiği, zamanın ona verdiği şartların; Hüseyin Nihal Atsız’ı oluşturduğu ve “Hüseyin Nihal Atsız’ın Milleti için çalışmaları”nın izleridir.
.
Türk milletinin idam fermanı olan Sevr Barışını ancak Ermeni aslından Damat Ferit, Arap Hâdi ve Arnavut Rıza Tevfik imzalamıştır.
Rıza Tevfik imzada kullandığı kalemi Amerikan Kolleji”ne hediye etmiştir.
Nihal Atsız
.
HER İNSANIN İYİ VE KÖTÜ YANLARI-YAPTIKLARI VARDIR
TOPLUMLAR İNSANLARI BAŞARILARIYLA TANIR
NİCE İNSANLAR VARDIR’Kİ KENDİNİ MİLLETİNE FEDA ETMİŞ VEDE HİÇ BİLİNMEMİŞ
NİCE İNSANLAR VARDIRKİ MİLLETİNE HAYATINI VERMİŞ FAKAT MİLLETİ ONU KÖTÜ OLARAK TANIMIŞ
TARİHİ YAPANLAR VARDIR…
TARİHİ YAZANLAR VARDIR….
İNSANLARIN BİLDİKLERİ TARİHİ YAZANLARIN ONLARA YAZDIKLARI KADARDIR….İNSANLAR DAİMA TARİHİ YAZANLARI TANIR, YAPANLARI TANIMAZ.
İlginize teşekkürler
Trakyen yarımadası Tayfur köyünde Trakyenlerden günümüze tarih
Çanakkale Trakyen yarımadası ( Thracian Chersonesos) Tayfur köyü mübadele Türklerinin Rumlardan kalma köyüdür. Kaya oyma Trakyen …
Gelibolu Karainebeyli Kalaycı dede antik alanı
Kalaycı dede antik alanı Gelibolu Karainebeyli köyü Kara Nebi antik mezarlığı yakınındadır. Kalaycı dede antik …