ANTİK YERALTI ŞEHİRLERİNİZİ VE YAŞAM MAĞARALARINIZI İŞLER HALE GETİRİN…

Türklerin Alka evli ve Kara evli diye boylarının olduğu bilinmektedir..
Alkaevli demek yaşam alanını çadır hayatı olarak geçiren halk, gündüz ve gece aydınlık ortamda yaşayan halk olarak tanımlandığını Kuzey İran Türkmensahra Türklerinden öğrendik.
İran Türkmensahra Türklerinde Karaevli diye bilinen boy için Gerevli – Yer evli diye tanımlama yapılmaktadır, bölgede çok miktarda yer altı evleri bulunmaktadır, Kopet – yığın dağında çok büyük olanlara da rastlanmaktadır, bu özellikler henüz tanıtılmamış özelliklerdir, bu bilgiler bölgedeki bazı mezar taşlarına da işlenmiştir.

 

Ülkelerin bir çoğunda antik yeraltı evleri, yaşam alanları, yeraltı şehirleri bulunmaktadır, antik dönemde insanların buna neden ihtiyaç duyduklarını araştırdığımızda insanların insanlardan korunmak için bu korunma yolunu seçtiği kanısına varırız… Anadolu coğrafyasında da geçmiş dönemde benzer yaşam görülmüştür, belli ki zaman zaman yer üstünde insanların yaşamları zorlaşmaktadır, bu geçmiş dönemler de sadece insan etkisi mi yoksa iklimsel etkiler de oluşmuş mu bilinmez.

Tarih tekrardan ibarettir, bunu bütün tarihçiler bilir, büyük tarihçi ibn Haldun “tarih tarihe suyun suya benzediği kadar benzer ” demiştir.

Günümüzde yeraltı şehri yapımına birçok büyük ülkede devam edildiğini bilmekteyiz, bu yeni yeraltı şehri yapımının maksadının yeni yer üstü tehlikelerin varlığını görmeleri sebebiyle yapıldığı açıktır.. bu çalışmaları yapanların gördüğü, ya iklimsel tehlike yaklaşmakta ya da yerüstü savaşlarında yeni planlar var olması gerekir.

Yeni yerüstü tehlikeler iki boyutludur.
1. Doğal coğrafi dengenin yer üstünde bozulması; sıcaklık artışları buzul çağındaki birikmiş karları eritmekte ve dünyanın mevsimsel döngüsünü zarara uğratmaktadır, tabiatın kendi yıkıcı hareketleri kontrol edilemez, özellikle yer üstündeki yaşama etkisi büyüktür, bu sebepten yeraltı tarımına çok önem verilmeli patates, soğan, turp benzeri toprakaltı tarımına yönlenmelidir.
2. İnsanların yerüstü yaşam imkanlarını hasara uğratmaları;.. bazı ülkeler doğadaki bulut sistemlerine olumsuz müdahale etmektedir (bunun adı “haarp” çalışmalarıdır), havaya uçaklarla (özellikle yolcu uçakları ile) “cemtrails- kemtrails” denen kimyasallar boşaltılmaktadır, bu kimyasallar bütün canlı yaşama ölümcül hasarlar vermektedir, ayrıca “laser teknolojisi” ile havadan yangınlar çıkartılmaktadır, bu çalışmalar dünya canlı yaşamını azaltmak için planlı yapılmaktadır, nükleer silahların kullanımı yasaklanmış fakat onun yerini benzer yıkıcı silahlar almıştır, yeni silahların işleyişi takip edilememektedir, bu sebepten kullanan ülkelere müdahale ve hakkında işlem yapılamamaktadır, insanlığın bu durumu ele alması gerekir.

Görülen odur ki insanlar yeraltı şehirlerine ihtiyaç duyacaktır, bunu karşılamanın en kısa ve en ucuz maiyeti antik yeraltı şehirlerini işler hale getirmek ve yeni bilimsel çalışmalarla yenilemektir..

Yeraltı yaşamı yer üstü yaşamı gibi kalıcı ve sağlıklı değildir, çok kısa önlemlerdendir, özellikle insanın oksijen ihtiyacını karşılamaz, asıl yapılması gereken doğanın dengesini bozmamaktır…

Mühim çözüm notları:
– Antik dönemde şehirler açık toplama barajları ile içme suyu sağlanan kültüre sahip değillerdi, onlar “kariz” denen yeraltı sularını temin eden sistemler oluşturdular, karizler suların topraktan sızarak toplanmasıdır, toprak bir arıtma ve kimyasal karıştırma özelliği taşır, topraktan süzülen sular hem sağlıklı temizlikte hem de besleyici özelliktedir, dış etkenlerden etkilenmez. Antik dönemin kariz su sistemleri bakıma alınmalıdır, bunlar şehirlerin sigortalarıdır, şehirlerde kariz sulama sistemine geçilmelidir.
– Antik yaşam mağaraları, özellikle içinden su akanları işler hale getirilmeli..
– Yeraltı şehirleri işler hale getirilmeli.
– Yeraltı tuzlaları ve yaşanabilecek benzer maden ocaklarını işler hale getirmek gerekir.
– Depremler yer üstünde daha büyük hasarlar vermektedir, yer üstüne en fazla üç kat yerleşim yapıpı yer altına iki kat oluşturulmalıdır.. bu yeraltı alanları çok önemli sığınak alanı olarak kullanılabilir.
– Maden arama kanunlarında yeni kanunlar oluşturup yeraltı kazılarında yeraltı şehirleri şartı getirilebilir..
– Şehirlerde çok miktarda toprak atıklar çıkmakta ve bu atıklar atılırken vadi seçilmeli, vadide yığma baraj oluşturmalı, tabanına yeraltı şehri oluşturulmalı ve üstü atık toprakla yığıldıktan sonra en üstüne ağaçlar dikilip park alanı yapılmalıdır…
– Büyük şehirlerdeki nüfus azaltılmalıdır, nüfuz köylere yaygınlaştırılmalı ve doğal yaşama geçilmelidir.
– Ağaç dikimine hız verilmeli ağaç kesimleri sınırlandırılmalıdır.
– Kenevir gibi doğayı destekleyen bitkiler çok fazla ekilmeli bu ekimlere devlet destek olmalıdır.
– Okullarda doğal yaşam dersleri uygulamalı olarak verilmelidir.

  •  Toprakaltı tarımına önem verilmelidir, mantar gibi güneşsiz kapalı alan tarımına önem verilmelidir.

İklim değişikliği insan hakları ihlali midir?
İklim değişikliği, neslimizin insan haklarına yönelik en büyük tehditlerden biridir ve dünya çapında bireylerin ve toplulukların yaşam, sağlık, gıda ve yeterli yaşam standardı gibi temel haklarına yönelik ciddi bir risk oluşturmaktadır.
İklim Değişikliği ve İnsan Hakları | UNEP – BM Çevre Programı    https://www.unep.org/resources/report/climate-change-and-human-rights

İklim suçları adalete teslim edilmeli
Uluslararası ceza hukukunun kapsamı, iklim değişikliğinin yarattığı varoluşsal tehditleri ele almak için onu doğru site haline getirmektedir.
https://en.unesco.org/courier/2019-3/climate-crimes-must-be-brought-justice

On yıl önce yayınlanmış çok çok önemli bir yazı… okumak için aşağıdaki  PDF i üzerine tıklıyarak açınız.

HAVA ATMOSFER HAYAT İLİŞKİSİ
.
.

AVUSTURALYADA YENİ YERALTI ŞEHRİ
Coober Pedy, Güney Avustralya’nın kuzeyinde, Stuart Otoyolu üzerindeki Adelaide’nin 846 km (526 mil ) kuzeyinde Batlıların kurduğu bir kasabadır.
Coober Pedy, sığınak ” adı verilen yer altı evleriyle ünlüdür .
https://en.wikipedia.org/wiki/Coober_Pedy
.
.
.
.
.
.

Hakkında Türk Bilimi