Büyük Selçuklu Devleti yerel idaresi önemli yerel bölgelerde merkezden tayin edilen valiler tarafından yapılmakta idi.
Devlet merkezinden uzak olan bölgelerin bir kısmı Selçuklu hanedanından olan tabi hükümdarlar tarafından yöneltilmekte idi ve bu Selçuklu hanedanından yöneticiler Sultan veya Melik unvanları taşımaktaydılar.
Örneğin Suriye Selçuklu Devleti ilk kurulduğu zaman Selçuklu hanedanından olan ve Sultan veya Melik unvanı taşıyan Tutuş yönetimi altında bir tabi devletti.
Merkezden uzak olan bölgelerden bir kısmı kalıtsal olan ama Selçuklu hanedanından olmayan hükümdarlar tarafından idare edilmekte idi.
Bu tip tabi hükûmetlerin bazılarının hükümdarları “Atabey” olarak ve yönettikleri tabi devlet Atabeylik olarak isimlendirilmekte idi.
Bunlardan en önemlilerinden biri Muhiddin Bektaş’ın tahttan indirilmesi ile sona eren Suriye Selçuklu Sultanlığı Şam Melikini takip eden Tuğtekin idaresindeki Böriler Şam Atabeyliği idi.
Muhiddin Bektaş’in 8 Haziran 1104’te tahttan indirilmesinden itibaren Şam bölgesindeki tabi devleti efektif olarak idare eden Zahireddin Tuğtekin yine Şam’ı idarede devam etti.
Ama o ve ahvadına Şam Atabeyliği olarak anılan bu bölgenin idaresi kalıtsal olarak verildi.
Bu tabi ama Tuğtekin’in ahfadından kalıtsal hükümdarlar tarafından idare edilen devlete “Böriler Şam Atabeyliği” adı verildi. Tuğtekin’den sonra Böriler hanedanından 7 kişi Şam Atabeyliği adlı tabi devlet idarecileri olarak Büyük Selçuklu Devleti’nin Şam bölgesini yönetmişlerdir.
Böriler Hanedandan ikinci atabey Tuğtekin’in oğlu Tacülmülk Böri idi. “Kurt” anlamına gelen Böri adını taşıdığı için Şam Atabeyliğini yöneten hanedan da bu adla tanınır olmuştur.
Böriler Şam Atabeyi Mucireddin Abak’in atabeylik döneminde Temmuz 1148’de İkinci Haçlı Seferi sırasında Haçlıların Şam’a hücumlarını neticesiz bırakmayı başarmışlardır.
Son Böriler Şam Atabeyi Mucireddin Abak olup 26 Nisan 1154’te Şam dahil tüm toprakları bir diğer atabeylik Zengiler tarafından fethedilince tarih sahnesinden silindiler.