Yeni kurulmuş devletin Atatürk döneminde
Sanayi tüm ülkeye yayılmıştır
İstanbul eskisi gibi Sanayı Merkezi durumundadır
Ağırlıklı üretim silah sanayi ve tarıma dayalı ürünlerdir.
Türkiye’de devlet dışında az sanayici görünmektedir Şakir Zümre, Nuri Demirağ ve Nuri killigil, en bilinenleridir, Kurt Sait Kapan – Muhtar Başkurt’un kudüuğu “Kurt Kiremit” ve benzerleri çok fazla bilinmez, bunların dışındaki sanayileşme devlet kurumlarıdır, Ayrıca kooperatifçilik te yenidir, o dönemde “bozkurt” hemen bütün kuruluşlarda markaların resmi olmuştur, daha sonraki yıllarda iki tamamen yerli “Bozkurt ve Karakurt” lokomotif yapılmıştır.
Ankara Fişek Fabrikası (1924)
Kocaeli Gölcük Tersanesi (1924)
ÖZEL İstanbul Şakir Zümre Silah Fabrikası (1925-1944)
Eskişehir Hava Tamirhanesi (1925)
Kırklareli Alpullu Şeker Fabrikası (1926)
Uşak Şeker Fabrikası(1926)
Kırıkkale Mühimmat Fabrikası (1926)
ÖZEL Samsun-Sivas Nuri Demirağ demiryolu
Kayseri Bünyan Dokuma Fabrikası (1927)
ÖZEL Eskişehir Kiremit Fabrikası (1927)
Kırıkkale Elektrik Santrali Ve Çelik Fabrikası (1928)
Ankara Çimento Fabrikası (1928)
Ankara Havagazı Fabrikası (1929)
İstanbul Otomobil Montaj Fabrikası (1929)
Kayaş Kapsül Fabrikası (1930)
ÖZEL İstanbul Nuri Killigil Tabanca, Havan Ve Mühimmat Fabrikası (1930-1949)
Kırıkkale Elektrik Santrali Ve Çelik Fabrikası (1931- Genişletildi)
Eskişehir Şeker Fabrikası (1934)
Tokat Turhal Şeker Fabrikaları (1934)
Konya Ereğli Bez Fabrikası(1934)
Bakırköy Bez Fabrikası (1934)
Bursa Süt Fabrikası (1934)
İzmit Paşabahçe Şişe Ve Cam Fabrikası (1934 Temel Atma)
Zonguldak Antrasit Fabrikası (1934 Temel Atma)
Zonguldak Kömür Yıkama Fabrikası (1934)
İsparta Keçiborlu Kükürt Fabrikası (1934)
Isparta Gülyağı Fabrikası (1934)
Ankara, Konya, Eskişehir Ve Sivas Buğday Siloları (1934)
İstanbul Paşabahçe Şişe Ve Cam Fabrikası (1935 – Tamamlandı)
Kayseri Bez Fabrikası (1934 Temel Atma)
Nazilli Basma Fabrikası (1935- Temel Atma)
Bursa Merinos Fabrikası (1935 Temel Atma)
Bursa Gemlik Suni İpek Fabrikası (1935 Temel Atma)
İsparta Keçiborlu Kükürt Fabrikası (1935)
Ankara Çubuk Barajı (1936)
Zonguldak Taş Kömür Fabrikası (1935)
İstanbul Barut, Tüfek Ve Top Fabrikası (1936)
ÖZEL Nuri Demirağ İstanbul Uçak Fabrikası (1936- İlk Türk Uçağı Nud-36 Üretildi)
Malatya Sigara Fabrikası (1936)
Bitlis Sigara Fabrikası (1936)
Malatya Bez Fabrikası (1937 Temel Atma- Bu Fabrika Hariç Bütün Bez Ve Dokuma Fabrikaları Atatürk’ün Sağlığında Açılmıştır.)
ÖZEL Nuri Demirağ İzmit Kağıt Ve Karton Fabrikası (1934- Temel Atma)
ÖZEL Nuri Demirağ Karabük Demir Çelik Fabrikası (1937- Temel Atma)
Sivas Divriği Demir Ocakları (1938)
İzmir Klor Fabrikası (1938- Temel Atma)
Sivas Çimento Fabrikası (1938-Temel Atma)
ÖZEL Nuri Demirağ Bursa Merinos (1938)
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bu fabrikalar sayesinde 1929-1938 yılları arasında ağır sanayi üretimi yüzde 152 artarken toplam sanayi üretimi yüzde 80 artmıştır.
Kömürde yüzde 100,
kromda yüzde 600, diğer madenlerde yüzde 200 artış olurken demir üretimi 0’dan 180 bin tona çıkmış, şeker üretimi 200 misli artmıştır.
1926’da başlayan şeker üretimi 1927-1930 arasında 5 bin 162 tondan 95 bin 192 tona çıkmıştır.
Tekstil sanayi ülkenin tekstil ihtiyacının yüzde 80’ini karşılar duruma gelmiştir.
Tekstil ürünleri ithalatı 1927’de 51.000.000 Türk Lirası iken bu rakam 1939’da 11.900.000 Türk Lirası’na düşmüştür.
1924-1929 arasında pamuk ürünleri üretimi 70 tondan 3 bin 773 tona, yün 400 tondan 763 tona, ipek 2 tondan 31 tona çıkmıştır.
Atatürk döneminde devletin güçlenmesi ve ağır yatırımları oluşturması öncelikli uygulamalardır, bu sayede hızlı kalkınma olmuştur, halk orta sıfın fazla olduğu sosyal yapıya bürünmüştür, orta sınıfın çokluğu adalet sisteminin işlediği sistemdir, fakir ve zengin insanlar azınlıktadır, huzurlu toplum orta sınıf toplumudur..
1947 AMERİKAN MANDACILIĞI
Bu dönemdeki uçak ve silah sanayinin 2. dünya savaşı sonrasında kapatıldığı görülmektedir, en büyük yıkım Adnan Menderes döneminde olmuştur. Menderes dönemi Türkiyenin Amerika mandasına dönüştüğü dönemdir, özellikle eğitim, askeri ve sanayi Amerikan isteklerine göre uyarlanmıştır.
1980 AVRUPA SERBEST PİYASASININ GETİRİLMESİ
Özal dönemi ile Türkiye “Serbest Piyasa Ekonomisi”ne geçmiştir, serbest piyasa ekonomisinde üreticiler ve tüketiciler devletin müdahalesi olmadan arz talep hareketlkeri ile kotrol edilen ekonomidir, bu ekonomide fiyatlar devlet tarafından denetlenmez, güçlü olan kazanır, alıcılar işle satıcılar arasında serbest fiyatlandırma yapılır, bu sistemde mal yokluğu oluşmaz fakat pahalılık oluşur, alım gücü düşer, bu sistemde küçük işletmeler zarar eder ve kapanır, küçük işletme orta sınıftır, bu açığı devlet fabrikalarının üretimleri kapatır, devlet fabrikaları kar amaçlı üretim yapmazlar.
2003 AVRUPA BİRLİĞİ İSTEK VE YASALARININ KABULÜ
Son 20 yılda ise Atatürkün koyduğu adalet sistemi kaldırılmış, onun yerini Avrupa Birliğinin istediği yasalar konarak tamamlanmış, devletin fabrikaları satılmış ve devlet sanayiden uzaklaştırılmıştır, bu durum tüketicileri koruma imkanlarından yoksun bırakmıştır bunun sonucu ülkede pahalılık ve yüksek enflasyon oluşmuş halk fakirleşmiş, toplumun orta sınıfı kaybolmuştur, toplum az miktarda zengin ve çok miktarda fakir olarak iki kısma ayrılmıştır, milli gelir düşmüş, Türk parası çok önemli değer kaybı yaşamıştır.
TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE HAFTA TATİLİ KANUNU
Ayrıca sanayileşmiş Avrupa ülkelerinde hafta tatilinin pazar günü uygulanması, iktisadi ilişkiler bakımından Avrupa’ya uyumlu hale getirmek için nüfusunun % 95 i Müslüman olan Türkiye Cumhuriyetinde hafta tatili pazar günü olarak kabul edilmiştir..
Atatürk batı hayranı bir yöneticidir, batıyı örnek alır, batıyı ileri medeniyet olarak tanımlar.
Biz Cumhuriyetin teessüsünden beri Avrupalı büyük Devleler sırasına girdik. İktisadi ve ticari ve mali işlerimize bir hız verdik. Binaenaleyh biz de ekseriyetin kabul ettiği tatil gününü kabul etmeye mecburuz.
1924 yılında tartışılan Kanun 1926 yılına çok az değişiklik uğrayarak 1935 yılına kadar uygulanmıştır.
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/izmir iktisat Kongresi’nde, bütün çalışanların tatil yapması pdf
Notlar:
Atatürk dönemindeki kuruluşlar bağımsız milli kuruluşlardır, bu kuruluşların Avrupaya bağlılığı sebebiyle haftalık tatilin pazar günü olması düşündürücüdür.
Türkiye’de son 20 yılda Avrupa Uyum Yasaları uygulanmaktadır.
Yazımızı bir Atatürk sözüyle bitirelim!
“Türk Milleti, Türk Malı Alın; Türk Parası Türk Ülkesinde Kalsın!”
.
.
.
.
.
.
.