Bu tarih sayfası karanlık kalmış bir tarihin sayfasıdır…
Balıkesir ve civarında kurulan Karesi Beyliği (1302-1361) döneminde denizlere büyük önem vermiş; Edincik’te bir tersane kurularak, gemi inşasına başlanmıştır. Bu gemiler hem Marmara’da hem de Kuzey Ege’de Bizans Donanmasının hareket serbestisini kısıtlamış; bölgedeki deniz güçleri için ciddi bir rakip olmuştur.
https://www.dzkk.tsk.tr/pages/denizwiki/konular.php?icerik_id=11&dil=1&wiki=1&catid=4
Kuruluşu
Anadolu Selçuklu Devleti zamanında Oğuz boyları, Anadolu’nun batısına yerleşmişler ve buralarda Uç Beylikleri kurmuştur. Uç Beyliklerinin görevi ise Anadolu Selçuklu Devleti sınırını korumaktır. Marmara sahilleri, Çanakkale bölgesi, Edremit Körfezi, Kizikos ile sınırlandırılan bu bölgeye, Anadolu Selçuklu Devleti’nin önemli komutanlarından Karesi Bey (Kara İsa), babası Kalem Bey ve Germiyanoğlu Yakup Bey, beraberinde büyük bir Türkmen grubu ile gelmiştir.
Balıkesir ve çevresinin alınmasında Germiyanoğullarının katkısı olmuştur.
Karesi Bey muhtemelen 1296-1297 yıllarında Erdek, Biga, Edremit, Bergama, Çanakkale hariç Balıkesir merkez olmak üzere büyük Misya sahasını Germiyan kuvvetlerinin desteğiyle ele geçirdiler.
Karesi Bey, Anadolu Selçuklu Devleti’nde Marmara ve Ege kıyılıarının yönetiminden sorumlu bir uç beyi olduğu için kendisine Sahiller Emiri anlamına gelen Emir-ül Savahil unvanı verilmiştir.
Karesi Bey’in soyu, Danişmendlilerin kurucusu olan Danişmend Gazi’den gelmektedir. Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmasından önce diğer Uç Beyleri gibi Karesi Bey de Batı Anadolu’daki Büyük ve Küçük Misya’da bağımsızlığını ilan ederek, bölgede Karesi Beyliği’ni kurmuştur.
Karesi Beyliği’nin kuruluş tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte 1296 ile 1300 yılları arasıdır. Fakat Anadolu Selçuklu Devleti’ne bağlı uç beylerinin büyük çoğunluğu 1299 yılında bağımsızlıklarını ilan ettikleri için Karesi Beyliği’nin kuruluş tarihi 1299 yılı kabul edilmektedir.
Karesi Bey dönemi
Bizans İmparatoru II. Andronikos, Batı Anadolu’daki Türk yayılmasını önlemek için Alanlar ile işbirliği yapmıştır.
1300 yılında oğlu IX. Mihail komutasındaki Bizans-Alan kuvvetleri, Manisa’daki Gediz Nehri civarında karargâh kurmuşlardır. Karesi orduları ile savaşan Bizans-Alan kuvvetleri başarısız olmuş, Alanlar geri çekilip savaşı bırakmışlardır.
1301-1302 yıllarında topraklarını savunamayan II. Andronikos, paralı asker olarak kiraladıkları adamları Karesi Türkmenleri üzerine salmıştır.
1304 Ocak ayının ilk günlerinde Bizans İmparatorluğu, Katalan Paralı Asker Birliği adlı bir askeri birlik kiralayıp bu askerleri Kizikos bölgesine göndermiş ve bu bölgenin altı mil ötesinde bir su kenarında eşleri ve çocukları ile yaşayan, Edincik bölgesine yerleşmek isteyen bir Türk boyunu katletmiştir.
Katalanların ani hücumuna uğrayan Türkler, beş bine yakın kayıp vermiştir. Katalanlar, on yaşın üzerinde bütün erkekleri öldürmüş, bölgeyi yakıp yıkmıştır.
Bu yüzden Karesi Beyliği, 1302-1308 tarihleri arasında bir durgunluk dönemi yaşamıştır.
İlhanlı Devleti veziri Emir Çoban, Anadolu’ya teftişe geldiğinde Ulubey makamında bulunan Germiyanoğulları Beyi Yakup Bey kendine bağlı beyler ile birlikte Emir Çoban’ın makamına giderek bağlılıklarını arz etmişlerdir. Bu beylerin arasında Karesi Bey de vardır.
Balıkesir’de bulunan Karesi Bey türbesi
Anadolu Selçuklu Devleti’nde Sarı Saltuk ismindeki bir reis kumandasında, 10.000 ile 20.000 arası nüfusları olan Batıni mezhebindeki bir Türkmen aşireti, Sinop sahillerinden gemilere binerek önce Kırım’a oradan da Aktav Tatarlarının reisi Şehzade Nogay’ın emri ile Rumeli’deki Dobruca (Dobriçe) bölgesine ve 1264 yılında Kiligria-Romanya’ya geçmişler ve oralara yerleşmişlerdir.
Hoca Ahmet Yesevi’nin halifelerinden biri olan Sarı Saltuk, Hacı Bektaş-ı Veli’ye yardım için gönderilmiştir.
.
“Sarı Saltuk’un 1280-1281’de Babadağ’da ölmesi üzerine, daha fazla Bulgar ve Rumların baskısına dayanamayan Türkmenlerin bir kısmı 1306 yılında Ece Halil adlı bir reisin emrinde gemilere binip Trakya üzerinden Çanakkale-Lapseki Yöresi’ne geçmiştir.”
.
Bütün eşya ve hayvanatıyla bu topraklara gelen Türmenler, Karesi Bey tarafından iyi karşılanarak Karesi ve havalisinde iskan edilmişler ve beyliğin topraklarının değişik bölgelerine ve özellikle Kaz Dağı’nın kuzey eteklerine Dağobası ve Evciler bölgesine yerleşmişlerdir.
Bu Türkmenlerin önemli bir kısmı da bugün Havran’a bağlı Sarnıçköy’nü yurt tutmuşlardır. Bu halk Şamanist inanacına göre kutsal sayılan Kaz’ın adını da İda Dağı’na vermişlerdir.Karesi topraklarına yerleşen Türkmenler, bölgedeki Türk nüfus ve kuvvetleri artmıştır.
.
“Karesi Bey, kendi ismiyle anılan Beyliğinin sınırlarını, Bizans İmparatorluğu’nun zayıflığından ve beraberinde bulunan Ece Halil’in adamlarından faydalanarak daha da genişletmiştir.”
.
Ayrıca İç Anadolu’da Moğolların saldırılarından kaçan Türk boyları da Karesi Beyliği’ne sığınmıştır. Bu boylar arasında Çepni boyları da mevcuttur.
Kaynak: Wiki
.
Karesi Beyliği’ne ait, Tokat Müzesi’nde bulunan Kutlu Melek ve Mustafa Çelebi’ye ait iki mezar taşı dışında herhangi bir kitabe bulunamamıştır.
.
“”””Anadolu Selçuklu beylikleri birleri ile savaşarak yok olmuşlardır……”””
Sarı Saltuk’un halefi Ece Bey ve Ece Beyliği – ..1300…
Bir Türkmen köyü Gelibolu-Karesi, Kara İne Beyli ve dağın zirvesindeki kutsal Kara Nebi mezarı…
Bir Türkmen köyü Gelibolu-Karesi, Kara İne Beyli ve dağın zirvesindeki kutsal Kara Nebi mezarı…
Ege bölgesinde 1092 yılında kurulmuş denizci Selçuklu Türk beyliği, yine bir başka Türk Selçuklu beyliği tarafından ortadan kaldırılmıştır.