Deprem coğrafyası insan yaşamının özel coğrafyasıdır..
Depremin yıkımı yaşam alanlarında olmaktadır.. o halde deprem bölgelerinde çok katlı yapılar hiçbir şekilde olmamalıdır..
Zamanımızın konteyner demir ev teknolojileri hiçbir depremden etkilenmeyen özelliktedir..
O halde çözüm vardır..
İlla çok katlı yapılar yapma ısrarından deprem bölgesinde vaz geçilmelidir..
“Deprem bölgesindeki yapılar konteyner yapı olarak kurulmuş olsa idi, bu ve benzeri hiçbir depremden etkilenmesi mümkün değildi ve tek can kaybı ve telaşı olmayacaktı..” günümüzde mümkün ve imkanı olan bu yapı şekline dönmek gerekir.
Bu bölgelerde ısrarla beton yapılaşmasına son verilmelidir.. BETON YAPILARA HARCANAN DEMİR MİKTARI İLE BETONSUZ YAPILAR YAPMAK MÜMKÜNDÜR..
Beton kerpiç yapıların biraz daha güçlüsüdür, fakat çözüm değildir.. ahşap yapılar beton yapılardan kat kat depreme dayanıklıdır.
Eski insanlar insanlığın yıkımını çok basit şekilde tarif etmişler…. bina ve zina,
Zina bir ahlak göstergesidir, toplumun sosyal çöküşünü gösterir…
Bina insanların kaldıramayacağı kalabalık şehirleşmedir, katlı bina yerleşimidir.
TERK EDİLMİŞ ÇOK ÖNEMLİ ÇALIŞMA “KIZILAY MEVLANA EVLERİ
4 Kişiyle yarım saatte kurulabilen ev planları uygulamadan kaldırılmıştır.
https://www.facebook.com/otvturkiye/videos/740552060682393
ÇÖZÜM VAR ÇÖZEN YOK…
Deprem bölgesinde yıkılan yapılardan sürekli müteahhitler sorumlu tutulmakta ve suçlanmaktadır.. BİR MÜTEAHHİT DEVLET MÜSADESİ OLMADAN YAPI YAPAMAZ.
Yapılardaki asıl sorumlular YAPIDAN SORUMLU İMZA YETKİLİ MÜHENDİSLERDİR.
.
.
.
.