Akdeniz’in kuzey halkına Mısır’da “Deniz insanları” denmiştir.. Deniz İnsanları Mısır’ın yıkılmasında önemli etken olduğu tarihi belgelerde yer almıştır.
Afrikanın kuzeyinde M.Ö. 810 yılında Deniz insanları bir devlet kurmuştur, bu devlete Kartaca şehrinin adı ile Kartacalı’lar denmiştir, bu devlet yöneticileri Han ismi ile anılmıştır en bilinen asker Han nibal dir, Han nibal dünyada çok önemli asker olarak bilinmektedir, Han nibal Afrika’nın batısındaki Cebelitarık boğazını geçerek Roma’ya kadar ilerlemiştir.
Scipio onu “Şimdiye kadar yaşamış en büyük generallerden biri” olarak kabul eder.
Askeri tarihçi Theodore Ayrault Dodge Hannibal’ı “Stratejinin Babası” olarak nitelendirir
“Han, Türk toplumunda büyük yönetim demektir.
Berke Türk dilinde sert demektir, Kartaca dilinde Barka – Barca komutan olarak tanımlanır, bu tanım Türkçe’deki Berke ile aynidir.”
Sebebi nedir bilinmez Han nibal ordusunu terk edip Anadolu’ya geçmiştir, Anadolu’da iki önemli devlette askeri bilge olarak görev almıştır, öyle ki savaş teknikleri günümüze kadar askeri okulların ve asker liderlerin yol göstericisi olmuştur.
.
Kartaca devletinin Anadolu bağlantısı “Han nibal” ın Anadolu bağlantısıdır. “Han nibal” Kartaca’dan Anadolu’ya geçip önce Selevkos devletinde sonra da Trakyen devleti Bitinya’da hayatını bitirmiştir..,
Mustafa Kemal Atatürk, 1934 yılında Hannibal’in Gebze’deki mezarının bulunmasını ve etrafının düzenli bir park haline getirilerek, üzerine bir anıt dikilmesini istemiştir.
Hannibal Anıtı, dünyaca ünlü Kartacalı komutan Hannibal anısına Gebze’de TÜBİTAK arazisi içindeki Hannibal Tepe’ye 1981’de yapılmış anıttır.
900 metrekarelik alan kaplayan beş ayrı bölüm halindedir. Beş ayrı dildeki beş ayrı mermer kitabede Hannibal’in yaşam öyküsü anlatılır. Hereke’den getirilen puding taşından yapılan anıt, 25 ton ağırlığındadır. Anıtın ortasına İstanbul Arkeoloji Müzeleri heykeltıraşı Nejat Özatay’ın yaptığı Hannibal portresi yerleştirilmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk, 1934 yılında Hannibal’in Gebze’deki mezarının bulunmasını ve etrafının düzenli bir park haline getirilerek, üzerine bir anıt dikilmesini istemişti, isteği doğumunun 100. yıldönümü olan 1981’de gerçekleştirildi.
.
.
.
.
.
.